Bugünlerde Geçer !
2 yıl önce Korona Virüs sebebi ile eve kapanma, tam kapanma, yarım kapanma, derken mübarek Ramazan ayında camilerde teravih namazı kılınmaması , ile başlayan o zorlu süreç geçti gitti ama bir çok dostumuzda beraberinde götürdük..
O tarihlerde bir yazı yazmış: Virüslerin tarihini ve belli süre sonra aşısı ve ilacını bulunması ile tehlike olmaktan çıktığını ve bunun da aynı yolla yok olacağını yazdığımda , çok iyimsersin, diyorlardı bana ..
Öyle oldu bugün dünya açıldı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “ Beni tanımadığınız günlere dönüyoruz,” diyerek eskiye döndüğümüzün müjdesin dün verdi..
Korona Virüs sebebi ile : Bilim kurulu üyeleri ve Sağlık Bakanı Medyanın birinci gündem maddesindeki kişiler oldu.
Dün markette gittik : ufak defek yiyecekler aldık bin 238 TL tuttu.. hanımla ikimiz elimize alıp eve getirdik.. Bu kadar para tuttuğuna inanamıyoruz, paraya bakıyoruz aldığımıza bakıyoruz sonra : “ Biri bizi soydu !” ama kim ?
Zamlar var mı ? evet var..
Soğanın ve patatesin fiyatı düşmesin diye tonlarca ürünü götürüp dağ aralarına döken vicdansızları jandarma yakaladı buda Türkiye’nin gerçeği..
Böyle zalim tüccarlara en ağır ceza verilmesini bekliyoruz..
İşte bizi soyan eşkıya bunlar..
Piyasa ucuzlamasın diye portakalı denize dökenlerin eşkıyadan ne farkı var söyleyin bana !..
Sevgili okurlarım: Marketler ürün dolu.. ülkemizde kıtlık veya tedarik zincirinde bir sıkıntı yok, zam var mı evet var..
Ancak zammı Markette arama yerine : Soğanı Patatesi, Nohut, Fasulyeyi, bulguru , pirinci , alıp stoklayan, daha sonra market ve toptancılara satanlarda zammı aramak gerekir..
Marketin alışı belli , satışı belli..
Birde aklımızla oynayanlar var : Buna maalesef ki Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yanlış bilgilendirme ile alet oluyor..
KDV indirimi varsa : Market bunu aynı gün yazar kasasında yapmak zorunda.. yapmaz ise ay sonu raporunda veya gün sonu raporunda bu görülür ve çok ağır cezası var Vergi dairesi cezasını anında yazar..
Usulsüzlük cezası yazar, defterlerini incelemeye alır ve ağır cezalar yazar.. Buna hiçbir market cesaret edemez , kaçarı yok ceza yer..
Bu sebeple biz hırsızı meydan da arıyoruz, eşkıya meydan da veya markette olmaz hırsızın adresi bellidir..
Bu ürünleri piyasaya vermeyerek derelere döken kim ? sen bunu bulacaksın..
Türkiye tarım da kendi kendine yeten bir ülke ama : Hal yasasının yeni baştan düzenlenesi gerekiyor..
Çiftçin malı doğrudan semt pazarlarında aracısız halka ulaşması gerekiyor..
Şehrimizin her mahallesinde semt pazarı kuruluyor, köylüden gelen , çiftçiden gelen bir ürün yok, tamamı halden alıp getirip burada satıyor..
Oysa bu ürünler hale girmeden, üzerine kar payları konmadan çiftçinin tarlasından pazara gelmeli ki halkın cebine pazarın ucuzluğu yansısın..
Bir kara düzen gidiyor..
Vatandaşı soyan soyana , hırsızı yakalamıyoruz, vay hırsızı gördüm diyenin haline diyoruz..
Bugünlerde geçer , endişeye gerek yok diyorum, biz ne kötü günler gördük bu ne ki ?
Az soyulacağınız bir mübarek Ramazan ayı geçirmeniz dileği ile
Hayırlı Ramazanlar