Bir olayı yazayım size !
Bir kuş , bildiğiniz bir kuş.. Garip kuş..
İzmir de : Erzurum’lular, Karşıyaka da yamanlarda Maraşlıların yaşadığı yerler var, Bir maraşlı bir yere yerleşirse , üç beş maraşlı daha onu bulur..
Almanya da : Bakıyorum Maraşlılar birkaç ilde toplanmışlar bir arada yaşıyorlar..
Kahramanmaraş’ta bile eskiden aynı köyden olanlar aynı yerde yaşardı.. çok hızlı göç almamız sebebi ile batman çağla bir birine karıştı diye biliriz ama yine de gurup olmalar vardır.
Bu örneklerden sonra : Bugün size kuş ve bizi anlatacağım..
İnsan bir kuş misalidir..
Kendi çöplüğünde : Horuz, başkasının çöplüğünde Gariptir..
Garip kuşum.
Hani diyorlar ya : Suriyelilerin ne işi var ! burada !.... gönderin geri gitsin !.. öyle mi sanıyorsunuz..?
Bizim kayın bilader Fatih Sarı dan Bir dişi bir erkek kuş aldım.. yavru yaptı iki iki şimdi oldu tam on adet.. kuş.. ama bu kuşların anası, babası burada olması, kendilerin burada doğup büyümesi sebebi ile bizim çöplüğün horozu tamamı..
Hele ilk göz ağırımız olan ilk yavru tam bir horoz..
Yem, su geliyor yiyip içip yatıyorlar.. arada bir bana da kafa tutuyorlar..
Arada bir dışarı çıkarıyorum : uçup kafalarına göre takılarak akşam yuvalarına giriyorlar..
Derken bir gün bir kuş geldi.. pek anlamam cinsinden, öğrendiğim kadarı ile posta koşu imiş.. Garip bir kuş.. aç ve susuz yem yedi, su içti bizim kuşlardan dayak yedi..
Topallıyor sıkıntısı var.. tutulmuyor da.. Neyse geceyi bekledim..
Akşam karanlıkta bizim kuşların yuvasına sığındığında tuttum, ayağına bir tel batmış onu çıkardım.. canının yandığı her halinden belli idi..
Bizim kuşlar onu istemediler: dövdüler.. ama o benim yaptığım iyilik sebebi ile yuvayı ve bizi bırakmadı..
Sanki bana teşekkür ediyordu…Ayağındaki batan teli çıkardım, karnını doyurdum ya , benden artık kaçmıyor : bizim kuşlardan dayak yese de o bizim kuşları bırakmıyor.. ailenin bir parçası olmuştu..
Adını : Garip koydum..
Garip beni çok iyi anlıyor, haydi yuvana dediğim zaman hemen giriyor, ama bizim evin çocukları olan o yavru kuşlar beni uğraştırıyor..
Z kuşağı yavru oldukları için : Anlaşamıyoruz.. biz biraz geri kafalı kalıyoruz.. haydin yuvanıza diyorum ! onlar bana :
Girmemde girmem diyor , sonunda girdiriyorum ama canım çıkıyor..
Emekli öğretmen Yusuf Bilgiç bacanağım var dostlar bilir..
Yazın Maraş geldiğinde bizde misafir olduğu zaman:
Bacanağım bizim “Yusuf Palas Otelini “ çok sever , gel evin içinde yat eriz o hayır ben taraş da damın başında yatacağım der..
Neyse konumuz bu değil, o çok güzel bir siyah kuş geliyor , şuradan bana bakıyor diyordu.. belki en az 10 defa da ben gördüm..
Sonunda o garip kuş da , pencereden içeri girmiş, bizim hanım yakalamış, onu da bizim kuşların yanına koyduk.. bugünlerde o da dayak yiyor ama bir yere kaçmıyor..
Garip birdi oldu şimdi iki..
Gülay’ın Garibi iyi bir cins kuşmuş, az bulunan bir türde kuşmuş.. dün hava güzel olunca bıraktım.. bizim kuşların yanına varmıyor.. varırsa da dayak yiyor.. bir kenardan bakıyor, garip garip..
Bizim Fatih de de o cinsin dişisi varmış , yakında onu oraya götüreceğim.. bizim Garip erkek, onların ki dişi , böylece yeni bir aile meydana getireceğiz..
Komşular bilir , bu hikaye değil bir gerçek..
Dünya hayatı aynı: 7 yıldan beri Suriyelilerden kız alıp kız verdik, dayak yeselerde bizim kuş gibi bir aile olduk, boş işleri bırakalım, önümüze bakalım.. artık onlar bizim ailemizin bir parçası oldu..
Algı operasyonu yapanlara fırsat vermeyelim..
Bu hayatın acı ve gerçeği !
Almanya daki Türkler gibi , kız alıp kız verdiler, bugün Almanya ‘ın bir parçası oldular.. gelmek isteseler de gelemiyorlar..
Aynı aynı , her şey aynı..
İyi günler..