Bir güzel dost

Bir güzel dost    Bugün sizlere Mehmet Dobaoğlu anlatmak istiyorum..    Hani : üç- beş yaşındaki çocuğun , hiç kimseye kötülük düşünmez, kötülük nedir bilmez tertemiz bir kalbi olur ya işte...

Bir güzel dost

    Bugün sizlere Mehmet Dobaoğlu anlatmak istiyorum..

    Hani : üç- beş yaşındaki çocuğun , hiç kimseye kötülük düşünmez, kötülük nedir bilmez tertemiz bir kalbi olur ya işte öyle bir kalbi vardı..

    Bazen kızardı ama beş takika sonra her şeyi unuturdu..

    Onun bir tek derdi vardı : İslam dini nasıl yükselir, insanlar camiye gelir nasıl namaz kılar, Allah yakın olmak için hac ve umre yapar, kestiği kurbanın etini en son kısmına kadar fakire nasıl dağıtır , dini nasil tepli ederim der…dururdu..

    Merhum Kardeşim : Mehmet Dobaoğlu , menim manevi ortağımdı.. bir birimize ortak diye çağırdık..

    Altın gibi bir kalbi vardı.. Allah der, iyilik der, hac ve umre der , bir fakir göre sonunla üzülür ağlar , onlar mutlu olunca gülerdi..

    Final Lisesi Müdürü Sayın İbrahim Gülsu , hocam , ben bazen birkaç dost daha bağında oturur uzun uzun, Türkiye’miz nasıl olacak nereye gidecek, eğitim sistemi nasıl olacak bunu konuşurduk..

    Sayın ortağım: Türkiye’nin tek sorunu var Eğitim , eğitimin ham maddesi insan onu düzetmezsek toplumu düzeltemeyiz der , bu konuda binlerce makale yazdı..

    Eğitim- özel eğitim , genel eğitim, Türk halkının eğitimi hocamın birinci derdi idi..

    Camilerin cemaatle dolmasını, tarikatlara adam kalmamasını arzu ederdi..

    Beş vakit namazını geçirmeden kılar, ezan okunur okunmaz nama durudu..

    Hac ve Umre çok sever, orada gördüğü diğer Müslüman ülkelerden gelen kişilerle Dini islami konuşur , bunu köşesine taşırdı..

    Eğitimci Yazar olarak : iki kitap hazırladı.. birine bugünlerde fiyat alacak ve bastıracaktık ama olmadı..

    Sevgili kardeşim, ortağım Merhum Mehmet Dobaoğlu ile hac ve umre ziyareti yaptık, Türkiye’nin doğsundan batısına geziler yaptık, birlikte tatile gittik, hemen hemen haftanın üç günü beraber olurduk.. ama bugüne kadar hiçbir hastalığını görmemiştim..

    Havalar soğunca biraz burnu akar gözlerinden yaş gelir garip bir girip olurdu ama öyle ciddi bir hastalığı yoktu..

    Arabasını kale dibine koyar, yürüyerek, yer altı çarşısı Saraçhane, Hulusi Özger ziyareti , Musaffer İşbilir derken, bizim büroyu bulurdu..

     Uzun süreden beri oğlu öğretmen Aladdin Doba , gelini, torunun Maraş’a gelmesi için mücadele verdi.. bu yaz dönemi geldiler çok mutlu idi..

     Avukat Muharrem Doba büro açtı çalışıyordu onunla da gurur duyuyordu..

     Oğlu Zafer ve Onur Üniversite bitirmiş , şimdi onlara aş iş, eş diyordu.. yani yakında iki düğünüm olacak iki oğlan evlendireceğim iki yeni gelinim olacak diyordu..

     Uzun vadeli planları vardı.. ama böyle ani kalp durması sonucu ölüm hesapta yoktu..

     Allah’a inanan, doğdumuz gibi, öleceğimizi bilen, bunun için hazır olan canım kardeşim Mehmet Dobaoğlu, ile umre ziyaretini bile planlıyorduk..

     Sayın merhum ortağım: hep , herkes dürüst olsun, Cumhurbaşkanından köyde ki Mehmet emmiye kadar herkes dürüst olsun, dürüst olmak bir özellik olmasın, olmamız gerektiği gibi dürüst olmamız gerekiyor . Biz dürüst olursak Allah bize dürüst yöneticiler gönderir , Türkiye İslam alemine lider ülke olur ,” diyordu..

     Özel okul, özel kurs merkezi müdürleri, emekli öğretmen ve müdürlerle zaman zaman toplantılarda bir araya geldiğimiz : Hep insanı konuşurduk..

     Lider ülkede insan nasıl olmalı..

     Bir elinde bilgisayar, yapay zeka, bir elinde ise Kur’an-ı Kerim, Her çocuk ve büyük herkes Kur’an-ı kerim okumasını öğrenmesi , manasını bilmesi gerekir diyordu ve bu konuda çok defa yazılar yazıyordu..

     Sevgili ortağımı yüzlerce defa anlatsam , bir iki kitap yazmam gerekir..

     Sayın Mehmet Dobaoğlu , kalbine yanildi ama bizi çok üzdü.. Dün şeyhadil mezarlığından evine , yani taziye yapılan yer : Bağ evine vardığımız zaman o kedileri ağlaması beni çok ağlattı.

    Halen etkisi altındayım, gözlerim doluyor, söylerken bile ağlıyorum, oğlan, gelin, torun yetimlerin yanında bir de üç kedi yetim bıraktı. Bizleri de boynu bükük bırakarak gitti..

    İster trafik kazası, ister damdan düşme, ister uçaktan düşme, veya kalp kirizi ölüm sebebi ne olursa olsun, giden bir can, bir dost , bir samimi kardeşimizdir..

    Onun kalbini : İbrahim Gülsu ve ben bilirim..

     Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri