ALLAH İLE KUL ARASINA GİRİLİR Mİ ?
Toplumumuzda bir söz var. “Allah ile kul arasına kimse giremez” El hak bu doğrudur, Zaten böyle bir iddia içinde olana ben rastlamadım. Her inanan Müslüman bilir ki Cenabı Allah “insana şah damarından yakındır.” Şah damarından yakın demek ;arada hiçbir mesafe yok demek. Arada mesafe olmadığına göre Allah ile bu kul arasına kim sığar. Kim girebilir Allah ile kul arasına.
Cenabı Allah “ yere ve göğe sığmam fakat mümin kulumun kalbine sığarım” kuds-i hadis buyuruyor. Mümin kulun kalbinde olan Allah ile o kul arasına kim girebilir. Bu şahdamarı ve kalbe girmek elbette ruhi bir olaydır.
Bazı kimseler bu sözü söyleyip duruyorlar. Özellikle de tekke kültüründe İslami eğitim yapan tasavvuf alimlerine gösterilen tazim ve terbiyeden rahatsız olanlar ; Bu davranışları “Allah ile kul arasına girmek” olarak nitelendiriyorlar. Bu düşünce doğru değil.
Başta Hz Peygamber olmak üzere,İslam tarihin her döneminde ,İslami tebliğ eden insanlar olmuştur. Evliya demek dost demektir. Peygamber Efendimiz Hazretleri öncelikle Allah dostudur. Dostluğun en yüce makamı da Kulluktur. Kulluk en yüce makamdır. Peygamberimiz Hazretleri kendisine “…siz benim için sadece Allah’ın kulu ve elçisi deyin” buyurmuştur.
Efendimiz hazretleri Allahtan gelen ilahi emirleri insanlara yaymak ve tebliğ etmekle görevlidir. Peki bu hareketi ile Allah ile kul arasına mı girmiş olur. Peygamberimizden sonra sahabe efendilerimiz,ilim ehli İslam alimleri ,meşayıhlar, dervişler ve kendisini Allah yolunda hizmete adayanlar Allah ve Peygamberin emir ve isteklerini insanlığa anlatmışlardır. Bu görevde bitmeyecektir. Eğer tarikat dediğimiz oluşumlar İslam dinini yaymak ve tebliğ etmeye dayalı ise bunlarda bir bahis yoktur. Kuran dışına çıkmıyorlarsa problem yoktur.
İslam aleminde çok önemli bir yere sahip olan Ahmet Faruki Sirhindi,meşhur ismi ile İmam Rabbani tarikatların işlevi ile ilgili şu önemli işareti veriyor. "HESAP GÜNÜ İNSANLARA TARİKATTAN ,CEMAATTAN , CEZBEDEN,KEŞİFTEN,KERAMETTEN,ŞEYHTEN,ÜSTATTAN SORULMAZ. SADECE ŞERİATTAN SORULUR. O HALDE BİZ BURADA NE YAPIYORUZ DERSENİZ ;BİZ ALLAH YOLUNDA BİRBİRİMİZDEN GÜÇ VE MUHABBET ALMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ."
Bu durum, Allah ile kul arasına girmek olarak nitelendirilemez. Sohbet bir vasıtadır. Bu vasıtalar olmadan nasıl öğreneceğiz. Bir ilk okulu bile okumak için öğretmene ihtiyaç yok mudur?
Allah isterse vasıtasızda dinini insanlara aktarırdı. Allah isterse bütün insanları anasız ve babasızda yaratırdı. Hz. Adem’in-Havva’nın babası anası var mı.? Hz. İsa’nın babası var mı ?Allah vasıtasız da yaratmıştır. Vasıta da haktır.
Süt inekte mi ? Ot ta mı ? Elbette süt ottadır. Ama o ot tan doğrudan süt alma imkanımız var mı ? Yoktur elbette. İnek otu yiyecek ,keçi otu yiyecek ki bizde o hayvanlardan süt alalım.Yoğurt yapalım ,ayran yapıp içelim. Şair ne güzel söylemiş ;
“ Arada vasıta kırmızı inek, yeşil otta beyaz ayran gizlidir.”
İnek vasıtadır. Bizim süt içmemize vasıtadır. Allah istese o sütü topraktan da çıkarır elbet. Ama hikmetler için de hikmetler vardır.
Allah ile kul arasına kimse giremez. Ancak Allah için sevilir.