Aklını kiraya veren !

      Bir fırına girdim, Selam verdim..

      Öğretmenlikten atılan FETÖ’cü : “ Seni tanımıyorum selamını almıyorum,” cevabını verdi.. bir samimiyetim yok, arkadaşlığım yok, uzaktan tanıdık..

      Bende cevap vermedim, çünkü selamı ona değil fırın içinde oturan herkese vermiştim..

      Arkamdan bağırdı: Bankasya’a para yatırdık diye hanımımı beni işten attılar bizim ne suçumuz vardı.. Müftülük dükkanını bankasyaya kiraya verdi , Müftülüğü cezalandırsınlar , sana hakkımı helal etmiyorum, bizi savunmadın bir gün bizi savunan bir yazı yazmadın, seninle ahrette hesaplaşacağız,” dedi.

      Bu FETÖ’cu halen :” Fetullah Gülen efendimiz, hoca efendi ” diyor,

      Aklını kiraya veren bu zatı muhterem öğretmen, devletin öğretmeni iken : evini satıp kendi evinde kiracı olup parasını bank asyaya yatıran biri !

      Hanımı öğretmen, Hizmet ablası, Ziraat bankasından Tüketici kredisi çekerek bankasyaya yatıran biri.. FETÖ “ efendimiz” diyen birisi..

      Bir ticaretim olmadı, ortaklığım olmadı, bugüne kadar onlara küfür etmedim, bir zarar vermedim , merak ediyorum aceba bende ne hakkı var da ahirette hesaplaşacak..?

      Yakın bir temasım bile olmadı ki , bende hakkın olsun !

      Sevgili okurlarım başta ki örneği biraz açmak istiyorum..Örnek: A odasının seçimi var, iki başkan adayı var, birini tanıtım yazısı yazdığımız zaman diğer aday tepki gösterir.. buna alışığız..

     Gazeteye CHP manşet yaparsak Ak Partililer, MHP’liler tepki gösterir, Ak Partiyi manşet yaparsak bu defa CHP, İyi Parti, HDP ve diğerleri tepki gösterir..

     Yada bir trafik kazası ölümlü, yada bir cinayet haberi, yada karı koca , sevgili kavgası haberi yaptığın zaman bir taraftan tepki alırsın biz bunu yıllardır yaşıyoruz, ama benimle ilgili yazı yazmadın, bana destek olmadın, Hoca Efendiye sahip çıkmadınız, aleyhinde yazı yazıyorsunuz diyerek tepki gösteren ilk FETÖ ‘cü bu oldu..

     Bundan önce de : “ Dostane , Recep Tayyip Erdoğan yargılayacağız idam edeceğiz, sen hoca efendi ve cemaatle ilgili yazı yazma , sonra bizden yardım istemeye gelirsin, dostça uyarı ,” diyenler olmuştu..

     Ama böyle :”  hakkımı helal etmiyorum, Ahrette hesaplaşacağız ,” diyen olmamıştı..

     Neyse : it ürür , kervan yürür, bizde bir hakkı varsa helal etmesin ! gelip alsın..

     Benim gazetemi alan , okuyan, para veren biri değil, ticaretim ve ortaklığım olmadı, beraber yolculuğum olmadı, birlikte ortak yemek yemedik, ben onu öğretmen, oda beni gazeteci olarak bilir , bilemem bir hakkı var mı ?

      Güvenlik güçleri : 10 ilde 20 ilde eş zamanlı FETÖ operasyonu yapıldı şu kadar kişi göz altına alındı haberini duyunca kızıyordum..

      Oysa aklını kiraya veren bu gibi zavallılar halen: “ Hoca efendi,” diyor yazık.. demek ki halen aklını kiraya verenler bitmemiş, gerçeği görememişler..

      Üstelik bunlar evlerde özel dersler de veriyorlar, o çocuklara ne anlatıyorlar ? dersiniz ?

       Biz : Allah’a itaat, O’nun görevlendirmesi ve yetkilendirmesi sebebiyle de Allah Rasülü’ne itaat  ederiz.. Peygamberler, Kitaplar var ..

       İslam alimlerinin yazmış olduğu Ehli Sünnet cemaatine tabi olur, Allah istediği gibi, Peygamber efendimizin sünneti seniyesine yapışarak onun istediği gibi yaşarız..

      Allah ve Rasülü’nden sonra itaat edilmesi gereken bir yetkili daha vardır ki o da Ul’ul Emr’dir. Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz “Ey iman edenler! Allah’a, Rasülüne ve sizden olan Emir sahiplerine itaat edin”1 buyurarak bu üç yetkiye dikkat çekmiştir. Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de birden fazla Müslüman bir araya gelip bir iş yapacaklarsa içlerinden birini imam seçmelerini ve ona itaat etmelerini emretmiştir.

     Yaşadığınız ülke kafir bir ülke bile olsa : Allahın emir ve yasaklarına aykırı olmayan tüm emirlerine itaat edeceğiz , yoksa orada devlet olmaz..

      Hadisi şerif de : “Üç kişilik bir grup halinde yolculukta olduğunuzda aranızdan birini emir yapın” buyrulur. Bu şekilde yolculuktan cemaate bütün toplu yapılan işlerde Emir seçmek ve ona itaat önemle bildirilmiştir. Allah Rasulü kendisi hayatta iken de gönderdiği her seriyye ve yaptıracağı her önemli işte bir Emir muhakkak tayin etmiş ve onun yetkili olduğunu ashabına iyice öğretmiştir. Bu konuyla ilgili birçok hadis ve ashabın hayatında da birçok örnek bulunmaktadır.

     Allah’a itaat edeceğiz, Peygamberimize itaat edeceğiz, İslam alimlerinin yazmış olduğu ilmihal kitaplarına uygun yaşayacağız, ulu emir , Devletin kanunlarına ve kurallarına, dine muhalif değilse itaat edeceğiz..

     Örnek: başımızdaki devlet, hırsızlık yapın, içki için, fuhuş yapın, adam öldürün, yalan söyleyin, “ derse bunları yapmayacağız.. ama kamu düzeni emirine itaat edeceğiz..

     Aklımızıda kiraya vermeyeceğiz..

     Dinimiz : Müslümanlara cemaat olmayı emretmesi ve cemaatin başsız ve lidersiz mümkün olmaması Emir’e itaati şart kılmaktadır. Hz.Ömer’in ifadesiyle: “İslam İslam olmaz cemaat olmadıkça, cemaat cemaat olmaz Emir olmadıkça, Emir Emir olmaz itaat olmadıkça,” cemaat , cem etmekten toplanmaktan gelir..

      Soytarı tarikat şehleri değildir..

      İtaat; Müslümanların güçlenmesinin ve yükselmesinin yoludur. İtaat ile Müslümanlar disipline edilmekte, bütünleşme ve birliktelik oluşturulmakta ve yetkilinin idaresi ile işlerin bir çatı altında derli toplu yapılması sağlanmaktadır.

      Bir ordu düşünelim; yeterli teçhizata, tam bir disipline, çok sayıda askere ve son model silahlara sahip…  Bu orduyu ancak en az onun kadar güçlü bir ordu mağlup edebilir. Eğer bu ordu, karşısında dağınık, disiplinsiz, başsız ve komutansız bir alay görse onları ezip geçer. Bir kişinin çıkıp bir yerden ok atması, diğerinin başka taraftan mızrak sallaması, ötekinin hamleleri düşman ordusunu güldürmekten öteye gitmeyecektir. İşte Müslümanların bugünkü hali buna benzer. Düşman, büyümenin ve birleşmenin yollarını denemekte, bunun için büyük birlikler oluşturmakta ve her kademede disiplin ve itaati yerleştirmektedir. Buna karşın Müslümanların birçoğu İslam davası ve ümmet için kılını dahi kıpırdatmamakta, bir şeyler yapmaya çalışanlar ise dağınık ve disiplinsiz çalışmakta ve hâlâ nefislerini dinleri için itaatten müstağni görmektedirler. Bu şekilde mağlubiyet kaçınılmaz, zafer ise çok uzaktır.

     İslam ülkeleri : Türkiye etrafında toplanarak , Türkiye itaat etmesi ile dünyada İslam’ın zaferi yakındır..

     Ama İslam ülkeleri dinden uzaklaştıkları için : her ülkede bizde olduğu gibi cemaatler oluşmuş , tarikatlar oluşmuş, efendiler çıkmış, aklını kiraya veren müritler sebebi ile bugün islam dünyası darma dağım olmuştur..

     Dini anlamda : Cemaat devletin gösterdiği cami de olmalı, Birlik ise devlet çatısı altında olmalıdır..

     Bizden söylemesi

     İyi günler