Aile Güçlü Olursa Toplum da Güçlü Olur
Kahramanmaraş’ta 6. Aile Mahkemesi’nin kurulacak olması, sadece adalet sisteminin yükünü hafifletmeye yönelik bir düzenleme değil; aynı zamanda aile yapımızda yaşanan değişimlerin de önemli bir göstergesi. Son yıllarda boşanmaların artması, evliliklerin kısalması ve çocuk sayısının giderek azalması, hepimizin üzerinde düşünmesi gereken ciddi bir toplumsal tabloyu ortaya koyuyor.
Türkiye genelinde rakamlara baktığımızda, evlenen çiftlerin sayısı azalırken boşanma oranlarının yükseldiğini görüyoruz. Evlilikten kaçınma eğilimi ve çocuk sahibi olmaktan uzak durulması ise gelecekte ülkemizi demografik açıdan riskli bir noktaya sürükleyebilir. Nüfusun yaşlanması, yalnızca ekonomik gücü değil; sosyal dayanışmayı, kuşaklar arası bağı ve kültürel sürekliliği de zayıflatacaktır.
Oysa aile, yalnızca hukuki bir birliktelik değil; toplumun temel direğidir. Evlilik, sevgi ve saygının yanında fedakârlık, sabır ve sorumluluk da ister. Sorunların büyümeden çözülebilmesi için çiftlerin daha bilinçli hazırlanması büyük önem taşıyor. Bu noktada evlilik öncesi eğitim programları, aile danışmanlığı hizmetleri ve toplumsal farkındalık çalışmaları güçlü bir koruyucu kalkan olabilir.
Elbette ki bu mesele yalnızca devletin değil, hepimizin ortak sorumluluğudur. Anne-babalar, eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve medya, aileyi koruma konusunda aktif rol üstlenmelidir. Çünkü güçlü aile demek, güçlü toplum demektir.
Bugün yeni bir aile mahkemesi kuruluyor olabilir; ama asıl hedefimiz, mahkemelere ihtiyaç bırakmayacak kadar sağlam evlilikler ve huzurlu yuvalar inşa etmek olmalıdır.
Unutmayalım: “Aile güçlü olursa toplum da güçlü olur.”
Hayırlı günler diliyorum.