8. KİTAP FUARI
Kitap hem bizde hem de tüm dünyada insanların faydalanacağı en önemli öğrenme materyalidir. O bakımdan kitap, tüm eğitim kurumlarında, aile ile kamu kurum ve kuruluşlarında birinci derece de önem arz etmektedir.
Bir ülkenin kalkınmasının ölçüsü okuduğu kitap ile orantılıdır. Biz ülke olarak kitap okuma oranı düşük ülkeler arasında bulunuyoruz. Bundan dolayı kültür, teknoloji ve bilim açısından kazanımlarımız azdır.
Bir toplum düşünün ki kitap okumadan gününü geçirebilmektedir. Peki bunun için neler yapılmalıdır. Nasıl bir metot uygulayalım ki kitap okumaya başlayalım.
İnsan zamanı iyi kullanırsa günde en az bir saatini kitap okumaya ayırabilir. Bu önderliği öncelikle ailede anne ve babalar yapmalıdır. Sözü dolandırmadan hemen söyleyelim.
Şimdi hemen anne ve babalar yemek sofrasından kalkar kalkmaz ellerine birer kitap alıp okumaya başlamalıdır. Televizyon, bilgisayar ve telefonları kapatıp evdeki çocuklarına bir şey söylemeden kitap okumaya başlamalıdır. Çocuklarının şaşkın bakışları altında buna başlamalıdır. Birinci metot bu.
İlk okullarımızdan başlamak üzere öğretmenlerimiz sınıfa girerken ellerinde bir okuyacak kitapla girmeli. Çocuklara selam verdikten sonra daha yoklama yapmadan o elindeki kitabı okumaya başlamalıdır. Derse 10 dakika geç başlamalıdır. Bu da ikinci metot.
Müteakip zamanlar bu usulü devam ettirdiklerinde öğrencilerin dikkatleri okumaya odaklanacaktır. Daha sonra her gün bir öğrenciye 5-10 dakika sesli kitap okutulmalıdır.
Zaman içinde anne ve baba çocuğuna bir kitap alıp gelecek o gün yemek sonrası hangi yaşta olursa olsun kitabı sesli olarak okumasını isteyecek. Söyleme tarzı çok önemli. Aynı metodu öğretmenlerde yapacak. Bakacağız ki hangi kitap olursa olsun üzerinde düşünme ve konuşma başlayacak.
Açılacak olan kitap fuarlarına her veli çocuklarını taşıyacak. Orada ki atmosferi öğrenciler görecek. Bir yazar, bir şair tanıyacak. Hatta yayınevini tanıyacak. Kitap nasıl yazılır. Kitap nasıl basılır görecek, duyacak.
İlgi alanları oluşturulacak. Çocuklarımızı oyuncak fuarlarına değil kitap fuarlarına götürdüğümüz zaman daha farklı bir anlayış oluşacaktır.
Çocuklarımız müzelere götürmeliyiz. Orada tarihin derinliklerini görecektir. Geçmiş yaşanmışlıkları görecek. Orada bulunan tarihi sezecek. Bu topraklarda nasıl medeniyetler oluşmuş onu görecek. Çocuklarımıza en az haftada bir saat zaman ayırıp onları kütüphaneler ile buluşturacak.
Kütüphane görevlilerini dinleyecek. Unutmayalım ağaç yaş iken eğilir. Bu insanlar için de böyledir. Bilhassa ilkokul öğrencilerimiz sürekli kütüphane ve müzeler ile haşır neşir edilirse o alana ilgi duyar.
Yine televizyon, bilgisayar ve telefon teknolojisini tanıyacak. Ama bunu belli saat ve zamanlarda yapması gerektiğini bilecek.
14 Ekim-23 Ekim tarihlerinde ilimizde Kitap fuarı açılıyor. Yüzlerce yayınevi, yüzlerce yazar ve şair orada olacak. Lütfen büyükler önderlik etsin çocuklarını oraya getirsinler. Okullarımız öğrencilerini kitaplar, yazarlar ve şairlerle tanıştırsınlar.
Haydi Kahramanmaraş bu imkanları değerlendirin. Gün bugün. Okuma savaşı başlatalım. Okumadan adam olunmaz. İnancımızın birinci emri oku. Birinci emri yerine gelişmiş ülkeler yapıyor da biz niye yapmayalım. Zaten gelişmiş ülkeler okudukları için gelişiyorlar.
Okuyan ve bilen nesiller yürekli olur. Cesaretli olur. Kaliteli olur. Bilginin aşamayacağı engel yoktur.