24 Temmuz ve Basın Bayramı !
Basın Bayramı, Bazın Özgürlüğü için Mücadele Günü, Türkiye de 1948 yılından beri Basın Bayramı, 1989 dan beri ise Basın Özgürlüğü ödülleri verilmektedir.
Basın özgür oldu mu ?
Türkiye kendi görüşlerine göre dizayn eden AB ve ABD , burada satın aldığı sözde gazetecilerle gazeteler çıkararak, “ Çamur at , tutmaz ise izi kalır,” politikası ile sözde Türk gazetesi , yıllardan beri Türk milletine küfür ederek bugünlere geldik..
Vatandaş : Basın’a baskı devletten yapıldığını sanır, oysa Türkiye Cumhuriyeti Devleti hiçbir zaman basın sansür yapmadı..
Müslümanların dinine, yaşam tarzına , ahlakına yönelik yabancı destekli gazeteler insanımızın ahlakını bozarak bugünlere kadar geldik..
Bakın şu gerçeği görmek gerekir: İngiltere Başbakanı Boris Johneson , dedesi Ali Kemal, Abdulhamithan döneminde İngilizlerin destek verdiği sözde Türk ve Müslüman Gazeteci idi.. Osmanlıyı yıkmak için görevini yaptı.. sonra İngiltere de yaşadı ve öldü..
Bu olaylar 1850 dan bugüne geldi..: Merhum Cennet Mekana, Sultan Abdülhamit'in padişahlığını sona erdirmek Osmanlı yıkmak için o günde İngiliz destekli sözde gazetelerimiz vardı.. Bugünkü gibi padişaha çamur atıyorlar, sonra ülkede basın sansür var diye bağırıyorlardı..
Sahibi , Türk sözde Müslüman ama yayınları devleti yıkmaya yönelik olunca Sultan Abdulhamithan yoğun mücadele verdi.. "İstibdat dönemi" diye adlandırılan dönemde gazetelerin ancak sansür memurlarının denetiminden geçtikten sonra yayımlandığı Osmanlı Devleti'nde, II. Meşrutiyet'in ilan edildiği 24 Temmuz 1908 günü, basın sansür bitti.
Bu olay, 24 Temmuz'un “Basın Bayramı” olarak kutlanmasına vesile oldu ise de bu batının bir oyunu idi..
Bir basın günü oluşturulması önerisi, 1946 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin kuruluşu ile gündeme geldi. Başlangıçta, Türkiye'de ilk gazetenin çıkış tarihinin Basın Bayramı olması düşünülmüştü. Ancak ilk gazetenin çıkış tarihi tartışma konusu oldu. Kimileri 1831'de Takvim-i Vakayi’nin yayınlamaya başladığı günü Türkiye'de ilk gazetenin çıktığı tarih olarak kabul ederken, kimileri resmî gazete olduğu için Takvim-i Vakayi'nin ilk gazete sayılmayacağını, 1861'de çıkan Tercüman-ı Hakikat'in Türkiye'de ilk gazete olarak kabul edilmesi gerektiğini öne sürmekteydi. İlk gazete konusunda anlaşma sağlanamayınca gazeteci Refik Halit Karay, Osmanlı Devleti'nde II. Meşrutiyet'in ilan edilişinin yıldönümü olan 24 Temmuz gününü Basın Bayramı olarak kutlamayı önerdi ve kabul gördü..
24 Temmuz günü 22 yıl boyunca meslek örgütleri tarafından "Basın Bayramı" olarak kutlandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 12 Mart 1971 Muhtırası sonrası baskıların İstibdat Dönemi'ni hatırlattığı gerekçesiyle "Basın Bayramı" ifadesinin kaldırılmasına karar verdi. "Basın Bayramı", "Geleneksel Gazeteciler Günü ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü" adını aldı.
24 Temmuz 2022 Pazar günü Basın Bayramı veya Basın Özgürlüğü için mücadele günü deniyor ama, Türk Basın Özgür değildir..
ABD Başkanı Joe Biden : “ Türkiye de darbe ile değil iktidarı muhalefeti destekleyerek yıkacağım , Tayyip Erdoğan gidecek “ demişti..
Bugün bakıyorum: ABD ve AB ülkesi sesi olan , sözde gazeteler, gazeteciler, internet haber siteleri, televizyonlar, sosyal medya ağları , özgür olarak hükümeti yıkmak için çalışıyor..
Sonra bu siteler : “ Türkiye de basın özgürlüğü yok “ diyorlar..
Haklılar: Özgür değiller çünkü sahibinin sesi olarak yayın yapıyorlar, özgür olsalar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletinin menfaatini koruyan yayın yaparlar..
Özgür değiller: çünkü kalemlerini satıyorlar, özgür olarak yazamıyorlar..
İşimiz gücümüz yalan: at yalanı , tutmaz ise izi kalır, örnek im ? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , Man adası iddiası iki defa tazminat ödemeye mahkum olması..
Bunun gibi binlerce örnek var : Basın Bayramı ve Basın Özgür değiliz diyorlar ya ! doğru, doğru bildiğini yazamıyorlar, ABD ellerine ne yazıp verişe onu yayınlıyorlar..
Özgür basın : benim gibi , doğru bildiğini doğru gördüğünü yazar ! ama bizim basın özgür değil göbekleri dışarı bağlı ve kimden para alırlarsa onun sesi olarak yayın yapıyorlar..
Bu öz eleştirime : satılık kalemler çok kızacaklarını biliyorum, ama şunu açık net olarak yazıyorum: Hükümet veya ilgiler , bugüne kadar şunu yaz, bunu yazma gibi Türkiye de basın bir sansür uygulamadı..
Öyle olsa : Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için ,” Diktatör” veya “Man Adası, Ayakkabı kutusu, 15 Temmuz Tiyatrosu “ gibi başlık atıp yazı yazamazlardı..
Türkiye de gazeteler bunu yazdı ama : Bir süre önce ABD ve AB ülkelerinden para alan gazetecilerin bir bölümü ilan edilince basın sansürün nereden konduğu açık ve net görüldü..
Gerçek gazetecilerin 24 Temmuz Basın Bayramını Kutlarım”
İyi günler