12 Şubat ve Sütçü İmam
Yüz küsür yıldır : bu aziz milletimizin genleri ile oynamaya başladılar..
Allah ve Kuran diyen bırakmamak için sürekli çalıştılar..
Namaz kılan, oruç tutan gerici, baloya giden , dans eden aydın olarak sürekli anlattılar..
Okullarımızda okutulan tarih kitaplarında : Dedelerimiz Osmanlı’yı 3 bin yıllık Türk tarihini , gerici ve hain olarak gösterdiler..
Batı : aydın, ilerici demekti.. Örtünmek gericilik, soyunmak çıplak gezmek ilericilik oluyordu..
Bu ahval üzere yetişen yeni nesil : Dedelerini beğenmiyor, batı hayranlığı ile yaşıyordu..
Bugün dahi öyle ya : Herkes de batı özlemi var, Avrupa özlemi var..
O batıyı gidip görseler : İnsanlık da bizde medeniyette bizde bunu görecekler ama o batı, Avrupa ülkeleri bizi kendilerine benzetmeye çalışıyor..
Başarılı da oldu..
1990 yıllardan başlayarak bir kesim Sütçü İmam ile uğraşmaya başladı..
Önce : adını Ali yaptılar, sonra cami imamı yaptılar.. sonra sütçü bilmem neyi yaptılar..
Bu fakir ise doğruları yazarak : karşılarında durmaya çalıştık..
Maraş’ta bana , Gazeteci Bekir diyorlar.. Sütçü İmam da , Uzunolukta bugünkü adı ile Pastanene dediğimiz iş yeri gibi bir iş yeri var, süt , simit, pasta satarak geçimini sağladığı için halk ona : adı da , imam olduğu için Sütçü İmam demiştir..
İmam İsmi, Maraş, Antep, Kilis, Şanlıurfa, Hatay, Suriye ve arap ülkelerinde yaygın olarak kullanılan bir isimdir.. Lider anlamına gelir, İmam demek cami imamı değildir..
İmam , belki bugün yaşasa, MADO , AKDO, ALPEDO , yada bir başka pastanene sahibi olurdu.. çünkü o gün o işi yapıyordu.. Bugün dondurmacılarının işini yapan Sütçü İmam , o günün Dondurmacısı , Pastanecisi idi.. bunu halen anlamak istemiyorlar..
Çok değil, 20 sene öncesi de : Yaşar Pastanesi dahil olmak üzere bu işi yapan yerlerde sabahları süt, simit veya süt çeyrek ekmek verilirdi..
Çok geriye gitmeyelim : iş bankası yanındaki tatlıcılarda sabahları bir bardak süt çeyrek ekmek satılırdı.. süt simit alarak sabah kahvaltısı yapılırdı..
Bugün gençlik, kolaya takıldığı için sütü içmiyor..
Neyse konumuz bu değil..
Sütçü İmamı , nasıl yok ederiz, İstiklal Mahkemelerinin ceza veremediği Aslanbeyi , nasıl tarihden sileriz, Rıdvan hoca, Ali Sezai Efendi ve diğer Kahramanları nasıl yok ederiz hesabı yaptıklar ve yapıyorlar..
Sonunda galiba başardık..
10-11 Şubat akşamları Trabzon bulvarı üzerindeki o görüntüler, ne Türk geleneğine , ne Müslüman ruhuna, ne de 22 gün 22 gece süren milli mücadele ruhuna yakışmıyordu..
12 Şubat günü ise : Sütçü İmam bıyık ve sakalını kestik, Aslenbey’in ise pala bıyıklarını yolarak yaşlandırdık.. Oysa Aslan bey Halep Emniyet Müdürü iken , Memleketine koşup geldiğinde 30 yaşlarında delikanlı bir müdürdü.. Resimleri var ona bakında utanın bari..
Biz hür doğduk, anamızdan doğduk kalemizde şanlı bayrağımızı gördük diyor ya Rıdvan hoca, biz de anamızdan doğduk, 12 Şubat törenlerini Kahramanmaraş İmam Hatip Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri yapardık , sözüm ona Tiyatroculardan 100 bin kere daha iyi yaparlardı..
Oyunla , oynaşla kutlanan 12 Şubat Kurtuluş bayramı, Çete Bayramı görüntüleri Kahramanmaraşlıya yakışmadı..
Ne kadar para harcarsan harca: Halkın içine girmediği bir tören hiçbir zaman karşılık bulamaz ve her zaman değerini kaybetmeye devam eder..
Elimizde bir çete bayramı, Sütçü İmam, Aslanbey ve diğer Kahramanlarımız vardı onları da elimizden aldılar. Ne diyelim..
İyi günler