MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora
İçişleri Bakanlığı Çalışanlarına Sahip Çıktı !..
ANKARA - MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora , İçişleri Bakanlığı bütçe komisyonun da nefis bir konuşma yaparak ; Personellerin özlük haklarını savundu.
Zuhal Karaçok Dora : Bu doğrultuda Bakanlık personelinin yetiştirilmesi amacıyla kurum içi sınavların açılması, bu sınavlara Bakanlık merkez ve taşra personelinin de katılabilmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması; il ve ilçe müdürlüklerinde müdür yardımcısı kadrosu ilçelere yeteri kadar şef ve memur kadrosu, Bakanlık Merkez ve Taşra teşkilatlarında ihtiyaca göre teknik müdürlük kadrosu, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde merkez ve taşra personeline Nüfus Uzman Yardımcısı ve Nüfus Uzmanı kadrolarının tahsis edilmesi; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri personelinin iş yükü dikkate alınarak personel eksikliğinin kurum bünyesinde giderilmesi, emeğini ve bilgisini devletine özgülemek amacıyla var gücüyle çalışmaya hazır vatandaşlarımızın Bakanlığımız bünyesinde istihdam edilmesi için önem arz etmektedir.
Var olan Bakanlık personelimizin yaşam koşullarının iyileştirilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, 112 Acil Çağrı Merkezi, Göç İdaresi Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı merkez ve taşra personelinin tazminat oranlarının artırılması, Genel ve yerel seçimlerde Seçim Koordinasyon Kurullarında görevlendirilen Bakanlık Merkez ve Taşra personeline, Yüksek Seçim Kurulu tarafından görevlendirilen kamu personeline ödenen gündelik tutarın, Bakanlık merkez ve taşra personeline de görev süreci boyunca ödenmesi; Nüfus müdürlüklerinde fazla mesai ücretlerinde yapılan kısıtlamanın kaldırılması, tazminat biçiminde personelimize ek ödeme sağlanması, İl Nüfus Müdürlüklerinde çalışma alanlarına özgü yeni şube müdürlüklerinin oluşturulması, Nüfus Müdürlüklerinde fazla mesai yapan tüm personele fazla çalışma ücretinin karşılığının verilmesi meseleleri personelimizin mutlu ve müreffeh geleceğe erişmeleri, kamu hizmetinin kalitesinin artırılması, devletimizin birliği ve dirliği açısından gereklilik arz etmektedir.
Milli birliğimizin, beraberliğimizin yanında güvenliğimizin koruyucusu olan Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik güçlerimizin kariyer gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla uzmanlık sınavlarının yapılması, Asayiş/Emniyet hizmetleri tazminatından yararlanmaları, yurtdışı geçici görevlendirmelerde kullanılan kadroların sayılarının artırılması, orduevi gibi sosyal tesislerden yararlanmalarını sağlamak için gerekli çalışmaların yapılması sorumluluğumuzdur.
Her felakette ailesini geride bırakıp sahada canı pahasına görev yapan AFAD personeline AFAD tazminatı ödenmesine yönelik düzenleme yapılması da yine önemli bir talebimizdir.
Bildiğiniz üzere görev yaptıkları kırsal bölgelerde 40 yılı aşkın süredir devletin ve milletin güvenliğini ön planda tutan, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinden sorumlu korucularımız; 5000’e yakın şehit vermiş ve 24 saat göreve hazır bulunması beklenen fedakar bir kesimdir. Bu fedakarlıklarının karşılığı asla olamayacak olsa da sizlerden köy korucuları yönetmeliğinin iyileştirilmesini, emekli olacak köy korucularına kıdem tazminatı verilmesini ve diğer kamu personeline verilen seyyanen zammın köy korucularına da verilmesini talep etmekteyiz.
Göç ve sığınmacı akını yalnızca ülkemizin değil; çağımızın ve tüm dünyanın en çarpıcı ve yakıcı sorunlarından biridir. Türkiye, AB ile düzensiz göçle mücadele alanında “yük ve sorumluluk paylaşımı” ilkesini temel alan bir müzakere süreci yürütmüş ancak süreç, sonuçları itibarıyla başlangıçtaki istikrar sözlerinden ve iyi niyetten uzaklaşmıştır.
Geri Kabul Antlaşmasının gerektirdiği sorumlulukların AB tarafından yerine getirilmediği açık olup bu doğrultuda ülkemizde bulunan Suriyelilerin güvenli ve gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması ve Geri Kabul Anlaşmasının egemen devlet ilkesi çerçevesinde yeniden ele alınarak düzenlenmesi, gerekirse anlaşmanın tek taraflı feshi, milletimizin ali menfaati ve devletimizin istikbali için hayati önem taşımaktadır.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği üzere: “Düzensiz göç, adı konmamış sessiz bir istiladır.” Bu doğrultuda gerekli önlemleri almak varlığımızı armağan ettiğimiz Türk varlığına karşı yükümlülüğümüzdür.