ÇAYIR; “BU MİLLETİN MUHSİN YAZICIOĞLU’NUN HAYALİNE İHTİYACI VAR”
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır Mado evinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Çayır; “Türkiye’de süresiz siyaset hastalığı var. Şu anki Türkiye eski Türkiye’nin devamı. Şimdi riyakat sistemi yerine sadakat sistemi var. En yüksek puanı alan kişi mülakatla eleniyor. Neden sadakati yok diye. Hani adalet nerde? Milli Yol Hareketi oalrak dün Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’la görüştüm. Diğer partililerle de görüşeceğiz ve Ekim ayından sonra, ülkücü bir Cumhurbaşkanı Adayını açıklanacaktır. Gençlerin % 60-70 inin geleceğini başka bir ülkede arayacağı bir ülke istemiyoruz. % 40’ün üzerinde genç işsiz var. Allah’ın izniyle çok kararlıyız. Milleti aldatma değil, Millete hizmetkar olmak için yola çıktık” dedi. Bu milletin Muhsin Yazıcoğlu’nun hayaline ihtiyacı var” dedi
Memleketi Kahramanmaraş’ta basın Mensupları ile bir araya gelen Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır; “8 ay önce parti kurma çalışmalarının başladığını ve 81 ilde örgütlendiklerini ve 30 Ekim’de bunu Büyük kongre ile tamamlayacaklarını söyledi. Çayır 20 yıldır iktidarda olan AK Parti iktidarının Türkiye’ye vereceği bir şeyinin kalmadığı, 20 yıldır yapamadığı işleri bu günde sonra mı yapacak. Türkiye’de tuz koktu. Türkiye’deki Erdoğan iktidarı inancı yok etti. İnanç adı altında iktidarın en çok itibarsızlaştırdığı İslam oldu. En büyük kötülüğü inancımıza yaptılar. Türkiye’nin ekonomik tablosu ortada. Borç ekonomisine dayalı, rasyonalizmle alakası olmayan, akılla, irfanla alakası olmayan bir şekilde Türkiye yönetiliyor. Biz rasyonel, akılcı, gerçekçi bir bakışla Türkiye’nin yönetilmesini istiyoruz. Bunun için yola çıktık.Bir ezber bozalım dedik. Türkiye bazı şeyler değişmezse sadece kişiler değişmiş, iktidar değişmiş olur. Bu sistemle gelen Tayyip Bey’in sonu gibi olur. Biz kesinlikle Türkiye’deki bir yapısal değişikliği, sistem değişikliğini olmazsa olmazımız olduğunun bilinciyle yola çıktık. Gittiğimiz yerlerde gerçeklerle karşılaşıyoruz. Bize, ‘Bu kadar parti var, size ne oluyor?’ diyorlar. Vatandaş haklı, önüne gelen parti kuruyor. Kurmasında sıkıntı yok. Buna millet bir ayar çekecek. Milletin terazisi de sandıktır. Vatandaş sandıkta gerekli şeyleri yapacaktır. Çok partinin olması, çok derneğin olması, çok fikrin olması korkulacak bir hal değildir. Gençlik yıllarımızda aramızda şöyle bir şey konuşurduk; ‘Herkes ülkücü olsa, herkes milliyetçi olsa ülke kurtulur’ diye bir düşüncemiz vardı. Hâlbuki öyle değil. Bırakın herkes farklı olsun, bırakın herkes birbirlerine saygı göstersin. Herkes farklı düşüncelerini belirtsin, o farklılıktan milli birlik ve beraberlik çıkar. Farklılığınız kavga sebebi olamaz. Milli beraberliğimiz simgesi ve tabanı olur. Hadiseye bu şekilde bakıyoruz. O farklılıktan milli birlik ve beraberlik çıkar” dedi.
Çayır; “Türkiye’nin ekonomik tablosu ortada. Borç ekonomisine dayalı, rasyonalizmle alakası olmayan, akılla, irfanla alakası olmayan bir şekilde Türkiye yönetiliyor. Biz rasyonel, akılcı, gerçekçi bir bakışla Türkiye’nin yönetilmesini istiyoruz. Bunun için yola çıktık. ‘Bir ezber bozalım’ dedik. Bu ülke 130 yıldır bir ezberin içinde. Bu ezber bozulmadığı müddetçe Türkiye’nin ahvali değişmez. Ben inklapçı bir ruha sahibim. Özgür bir ruhum var. Türkiye’yi değiştireceğiz, her şeyi değiştireceğiz. Biz mülakatın yerine liyakati koyacak kadar işi ehline vermeye inanmış insanlarız. Kefaletin yerine adaleti koymalıyız. Kefaletin yerine adaleti koymadıkça, mülakatın yerine liyakati koymadıkça, borç ekonomisinin yerine üretim ekonomisini koymadıkça bu ülke düzelmez. Konya kadar nüfusu ve yüzölçümü olan Hollanda, Dünya’nın en çok tarım ihracatı yapan 2. ülkesi. Ukrayna’dan buğday almaya çalışan bir ülkesin. Hiçbir programın yok. 2 yıl sonrası ile ilgili hayalin yok. Günlük yaşayıp, günü kurtarıyorsun. 6 ay sonra, 10 yıl sonra, 20 yıl sonrası için Türkiye’nin planı yok, öngörüsü yok. Herkes Tayyip Bey’e gözünü dikmiş, oradan gelecek işareti bekliyor. Birey değiller. Bu nedenle bu sistem değişmelidir. Bu sistem değişmediği müddetçe hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimizin gerçekliği ile karşı karşıyayız. Bizde gelsek değiştiremeyiz. Bu sistemle Milli Yol Partisi 100 yıl iktidar olsa bir şeyi değiştiremez. Bal tutanın parmağını değil, kovanı sırtına aldığı sistemle karşı karşıyayız. Şu anda aylık 10 milyar doların üzerinde cari açık var. Sattığımızla aldığımız arasındaki fark 10 milyar doları aşmış vaziyette. Bunu borçla kapatmak zorundayız. Bütün bunlar aşılabilir. Ancak bir şeyi yok ettik. Türkiye’deki Erdoğan iktidarı inancı yok etti. İnanç adı altında iktidarın en çok itibarsızlaştırdığı İslam oldu. En büyük kötülüğü inancımıza yaptılar. İnanç adına çıkıp da hiçbir faaliyette bulunamazsınız. İyi niyetli de olup, ortaya bir gerçek koyup milleti çağıramazsınız. Çünkü kimse inanmamaktadır. Kimse güvenmemektedir. Algı oluşturabilirsiniz” DEDİ.
Çayır; “ AK PYasaklara en çok karşı gelen adam ülkeyi yasaklara boğdu. Yasağın olmadığı, özgür düşüncenin olduğu yerde ekonomi büyük, insanlar mutlu olur, sosyal hayat daha güzel olur. Yasaklarla Türkiye’yi koca bir hapishaneye çevirmenin gereği yok. Bütün yapılanlara itirazımız var. Tuz kokar mı? Türkiye’de tuz koktu. Biz özgür toplum düşüncesine sahibiz. Biz Siyaset kurumunu başta olmak üzere her şeyi değiştireceğiz. Siyaset kurumunu süreli hale getiriyoruz. Doğu toplumlarında ve Türkiye’de süresiz siyaset hastalığı var. Bu bütün partilere hatta sivil toplum kuruluşlarına sirayet etmiş. Ülkede 40-50 yıldır bir sivil toplum kuruluş başkanı olan insanlar var. Gitmiyorlar, niye? Sistem şu şekilde: Delegeyi ben seçerim, delege beni seçer. Bundan demokrasi mi çıkar, bundan özgürlük mu çıkar, bundan refah mı çakar, bundan birey mi çıkar? Çıkmaz! Biz delege sistemini yok ediyoruz. Kimin ne kadar üyesi varsa daha geniş katılımlı, daha tabana yayıcı bir karar verici mekanizması oluşturuyoruz” dedi.
Çayır; “Koskoca Bahçeli çıkmış diyor ki; ‘Tayyip Bey’i anlayınız, Tayyip Bey’i anlatınız. Tayyip Bey’i iyi tanıyınız.’ Tayyip Bey’i millet gördü, yaşadı ve tanıyor. Sen bir partinin genel başkanı isen senin partini anlat. ‘Türkeş’i tanıyın’ deyin anlarım. ‘Muhsin Yazıcıoğlu’nu tanıyın, tanıtınız’ deyin anlarım. Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi tam bir belirsizlik ve muğlaklıktır. Böyle bir sistemin omurgası yok. Bir kişiye bağlanmış, her şey o şekilde devam ediyor. Partiler bir başkasının yancısı durumuna düştüler. Milli Yol Partisi, Ekim’den sonraki bir ayda, kendi oluşturacağı blokla beraber Cumhurbaşkanı adayıyla milletin huzuruna çıkacaktır. Ezber bozmaya devam edelim. Fakiri, zengini bütün toplumu kucaklayacak, insan olduğundan dolayı şerefli yaşamayı hak etmiş, siyasetin de insanları şerefli ve huzurlu yaşatması gerektiğini düşündüğümüz bir hareket olarak kendi adayımızla milletin huzuruna çıkacağız” dedi.