Kahramanmaraş’ta Sağlık Çalışanlarına Yapılan Şiddet, Sadece Faili Değil Bu Zemini Oluşturulmasından Sorumlu Kamu Görevlileri De Adalet Önünde Hesap Verecek
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet DOĞRUYOL’un Kahramanmaraş İlimizde
Sağlık Çalışanlarımıza karşı yapılan silahlı saldırı için, iş güvenliği yasasına göre “İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup..” maddesi çerçevesinde savcılığa suç duyurusunda bulunduğuyla ilgili yapmış olduğu basın açıklaması metnidir. Özellikle Sağlık Bakanlığımıza bağlı hastanelerde ve üniversite hastanelerinde sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddette sınırlar kalktı.
Pompalı tüfekle yapılan baskınlar, rehin alınanlar, saçından tutulup sürüklenenler ve benzer yüzlerce şiddet olayı Yaşanan şiddete gören var mı? var.
Duyan var mı? Var. Tedbir alan var mı? Yok. Ancak duyduklarımız ve gördüklerimiz buz dağının görünen yüzünden ibaret.
Emin olun ki, sağlıkta şiddetle ilgili her gün onlarca belki de yüzlerce sağlık çalışanımız hakarete, küfre ve fiziki şiddete maruz kalmaktadır.
Sadece basına yansıyan şekliyle, aynı gün içerisinde, Kahramanmaraş'ta Hastaneyi pompalı tüfekle basarak, doktor ve hemşireleri rehin alan bir kadın ve Balıkesir’in Edremit ilçesindeki Devlet Hastanesi'nin ortopedi servisinde tedavi gören Emrah İmamoğlu'na tabancayla ateş edip kaçan bir kişi. Bu silahlı eylemler gösteriyor ki isteyen istediği silahla
hastanelerimize girebiliyor.
Silahlı kişiler hastanelerin her yerinde elini kolunu sallayarak gezebiliyor. Sağlık çalışanlarımız görevlerini mi yapsınlar, kendilerini korumak için mi çabalasınlar anlamak mümkün değil.
Maalesef, yetkililer yıllardır süren ve her geçen gün artarak devam eden sağlıkta şiddeti ile ilgili ”bilmem, görmem, duymam” diyerek üç maymunu oynamaktalar ve şiddeti önlemek için de samimi değiller.
Yaşanan bunca şiddete rağmen, sağlık çalışanlarımızı korumak için etkili yasaların çıkartılması için daha neyi bekliyorsunuz ki? Her geçen gün katlanarak artan sağlıkta şiddeti önlemek için hiçbir etkisi olmayan beyaz kod, gri kod, hastane girişlerine x ray cihazları koymak çözüm değildir.
Bu uygulamalar sağlıkta şiddeti önleyemezsiniz. Sağlıkta şiddeti önlemek için öncelikle sağlık hizmetleri sunumunu, hasta memnun olsun da ne olursa olsun mantığından uzaklaştırmamız gerekir. Öncelikle sağlık çalışanlarının gasp edilen itibarını iade edeceksiniz.
Sevk zincirini getireceksiniz. Ambulansları acil vakaların dışında taksi gibi
kullanmayacaksınız.
Aile hekimlerimizi ilaç yazma memurları gibi kullanmayacaksınız. Sağlıkta şiddeti yapan vatandaşın cezasına HGB (hükmün geri bırakılması) uygulanmayacak.
Sağlıkta şiddet uygulayan vatandaşa, görevi başındaki memura mukavemetten artırımlı cezalar verilecek. Yani özetle, sağlık hizmetleri sunumunu popülist yaklaşımlardan uzak tutacaksınız.
Sağlıkta şiddeti önlemek için önce samimi olacaksınız ve yaptırımı olan,
caydırıcılığı olan gerekli tedbirleri alacaksınız. Kesintisiz 7/24 görev yapan Doktorundan, hemşiresine teknisyenine tüm sağlık çalışanlarımız maalesef sahipsiz kalmıştır.
Göreve giderken bu gün başıma bir şey gelir mi? Endişesiyle mesaiye giden sağlık çalışanlarımıza sahip çıkın.
Sağlık çalışanlarımızın da, bu ülkenin vatandaşları olduğunu, ailelerinin olduğunu, sosyal hayatlarının olduğunu unutmayınız.
Ve bu güne dek mesafe alamadığımız sağlıkta şiddeti önlemede, bundan sonraki süreçte
yargı yoluyla devam edeceğiz. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 4. Maddesi gereği “İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür”
Bu çerçevede sağlıkta şiddet ile ilgili ilk kez yargı yolunu başvurarak, Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürü ve Hastane Başhekimi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Sağlık çalışanları bu ülkenin üvey evlatları değildir.
Olay olduktan sonra gerek x ray cihazı aktif hale getirilip gerekse güvenlik görevlendirilerek tedbir alındığı görülmektedir. Tedbirlerin alınması için illa bir olayın olması hatta illa birimizin ölmesi mi gerekir.