ÖZGÜL; BU YÜCE MİLLET, İRADESİNİN PRANGALANMASINA BİR DAHA ASLA MÜSAADE ETMEYECEKTİR.
Türkiye, yaklaşık yüz yıllık cumhuriyet tarihi boyunca birçok kez askeri darbeye maruz kalmış, demokrasisi kesintiye uğramıştır. Bu darbeler, ülkemiz, milletimiz ve demokrasimizin gelişimine sekte vururken, hepimizin belleklerinde de acı hatıralar bırakmıştır.
Millet iradesini ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirilen bu darbe girişimlerinden sonuncusunu ise 5 yıl önce, 15 Temmuz 2016’da yaşadık ve canlı tanığı olduk. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin (TSK) içerisinde yuvalanan FETÖ terör örgütü mensubu hainler ve işbirlikçileri, 15 Temmuz gecesi, milletimizi, milletimizin iradesini ve bu iradenin tecelli ettiği yer olan yüce meclisimizi hedef aldılar. Vatan savunması için kendilerine emanet edilen silahları, milletimize doğrulttular. Bu hainlerin saldırıları sonucu ise, 251 insanımız şehit oldu, binlerce vatandaşımız yaralandı.
Ancak bu defa istenilen olmadı.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine meydanlara inen milyonlarca insan, TSK ve Emniyet Teşkilatımız içerisindeki şerefli ve ülkesine sadık hakiki vatan evlatları ile el ele vererek darbeye karşı durdu... Millet, bizatihi kendisini hedef alan hainlere bu kez geçit vermedi.
Şunu özellikle belirtmeliyim ki, 15 Temmuz bir destandır. 15 Temmuz, aziz Türk milletinin; ülkesi ve demokrasisi için kanıyla, canıyla yazdığı büyük bir destandır… Ve unutulmamalıdır ki, ülkemizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bu yüce millet, iradesinin prangalanmasına bir daha asla müsaade etmeyecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz’da hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun...
Yine bu karanlık gecede kahramanca direnen, adeta elleriyle tankları durduran kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum. Onlara da aileleri ve sevdikleriyle huzur dolu bir ömür diliyorum.