Türk Dünyası İş Forumu, Türk Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği tarafından, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştirildi.
Türk Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun açılış konuşması şöyle:
Fırsat buldukça üye ülkelerimizi ziyaret ediyorum.
Hazırlanan vizyon belgelerinde, üretimi çeşitlendirmeyi ve özel sektörü öne çıkarmayı hedefleyen politika ve uygulamaları görmek, beni çok heyecanlandırıyor.
Biliyorsunuz, doğal kaynaklara sahip olmak, kalkınma için tek başına yeterli değildir.
Bizler de ekonomik yapımızı çeşitlendirmeli ve geliştirmeliyiz.
Bunun için, sanayi ve ticarete yönelerek, girişimciliği güçlendirmeliyiz.
Ülkelerimizi, halklarımızı, daha zengin kılmanın tek yolu budur.
Bu süreçte ilk olarak, aramızdaki ticaret hacmini artırmalıyız, engelleri kaldırmalıyız.
Ticarette önemli konulardan biri gümrük geçişleri. Bizim coğrafyamızda, kara gümrük kapılarının önemi çok büyük. Ticaret Bakanlığımızın onayı ve destekleri sayesinde TOBB olarak, bunları yenileme ve işletme konusunda, büyük tecrübemiz ve başarımız var. Yaptığımız projeler, Birleşmiş Milletler tarafından da başarı hikâyesi olarak kabul edildi ve dünyaya örnek gösterildi.
Önem verdiğimiz bir diğer konu girişimcilik. Girişimciliği artırmak ve özel sektörü geliştirmek suretiyle, 2 alanda küresel bir başarıya imza attık.
Turizmde de son 30 yılda, büyük ilerleme gösterdik. Dünyanın ilk 5 turizm destinasyonu arasına girdik.
Yurtdışı müteahhitlik sektöründe, dünyada 2. sıraya yükseldik.
Türk Devletleri Teşkilatını oluşturan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkiye ile gözlemci üyeler KKTC, Macaristan ve Türkmenistan; yaklaşık 1,3 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe, 856 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ve 174 milyonluk nüfusa sahiptir.
Sadece bu rakamlar bile, bir araya geldiğimizde, nasıl büyük bir küresel güce dönüşebileceğimizi göstermektedir.
Bu gücü harekete geçirmek için, önce aramızdaki iktisadi entegrasyonu güçlendirmeliyiz. İkili serbest ticaret veya tercihli ticaret anlaşmalarını tamamlamalıyız. Bizim bakanlarımızdan ricamız önümüzü açmaları. Türkiye olarak, biz bunu Azerbaycan ve Özbekistan ile gerçekleştirdik.
Hizmetler ticareti ve yatırımlar alanında serbest ticaret anlaşması çalışmalarının tamamlanması gerekir.
Dijital Ekonomi alanındaki Ortaklık Anlaşması çalışmaları müzakerelerinin de kısa sürede somut bir anlaşmayla sonuçlanmasını bekliyoruz.
Biz de önce, ülkelerimiz arasındaki ticari engelleri kaldırmalı, birbirimizle ticareti artırmalıyız.
Sonuç olarak, AB benzeri bir bütünleşme başarı hikâyesini, biz de yazmalıyız. Kadın ve genç girişimcileri yönlendirmeliyiz.
Yatırımcıları ülkelerimize çekmek için, uluslararası standartta bir “Tahkim” imkânı sağlamalıyız.
Biz Türkiye olarak, tahkim sistemini getirdikten sonra, yılda 1 milyar dolar olan FDI girişi, 10 milyar dolarları geçti.
İşte bu vizyonla, sizlerle birlikte İstanbul’da, İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezini kurduk. Hep birlikte buradan yararlanmalıyız.
Hazar Denizi gibi, çok önemli bir geçiş noktasını, daha aktif ve daha az maliyetli şekilde kullanmalıyız.
Trans-Hazar Doğalgaz boru hattının inşasına bir an önce başlamamız gerekli.
Azerbaycan ile Türkmenistan arasındaki işbirliğinden oldukça memnunuz.
Rusya Ukrayna savaşı da göstermiştir ki, Türkmenistan-Azerbaycan doğalgaz boru hattı daha da önemli hale gelmiştir.
Türk Devletler Teşkilatını ve Birliğimizi, bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak, stratejik önemde adımlar olarak görüyorum.
Böylece, aramızdaki dayanışma daha da artacak ve yeni işbirliği imkânları gelişecektir.
İnanıyorum ki, el ele verirsek, hükümetlerimiz ve iş dünyası birlikte çalışırsa, yeni başarı hikâyelerini, Türk dünyası da yazacaktır.