Atanamayan Uzmanlar Hakkını Arıyor
KAHRAMANMARAŞ – Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinde Atanamayan uzmanların kamuda nasıl yararlı olacağı düzenlenen panelle anlatıldı.
ATAUZDER Genel Başkanı Mustafa Gündeşli, açılış konuşmasında, “Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün burada, Türkiye’nin dört bir yanındaki eski uzman çavuşlarımızın hakkını savunmak, yaşadıkları zorlukları dile getirmek ve toplumsal bilinci artırmak için bulunuyoruz” dedi.
Gündeşli, konuşmasında, eski uzman çavuşların vatan için verdikleri büyük mücadeleyi hatırlatarak, “Bir zamanlar, vatanı ve milleti için canlarını ortaya koyan, eski uzman çavuşlar, gençliklerinde en zorlu koşullarla mücadele etti. Çetin iklim koşullarında ve savaş bölgelerinde, görevlerini yerine getirirken hayatlarını riske atarak, milletin güvenliği için her türlü zorluğa göğüs gerdiler” dedi.
Ancak, askerlik sonrası karşılaştıkları durumların çok farklı olduğunu belirten Gündeşli, “Savaşta kazandıkları cesaret, sivil hayatta kapıları açmaya yetmedi. Yaşadıkları psikolojik travmalar, birçok eski uzman çavuşu yalnızlığa itti ve bir zamanlar kazandıkları onurlu yaşam umudu, giderek soldu” dedi.
Konuşmasında, eski uzman çavuşların, milletin güvenliği için canlarını ortaya koyan ve bu uğurda kayıplar veren kahramanlar olduğunu vurgulayan Gündeşli, “Onlara gereken saygıyı ve desteği vermek, vicdani bir insanlık görevidir” diyerek, bu kahramanların haklarının verilmesi gerektiğini ifade etti.
Gündeşli, son olarak, “Bizim meselemiz, siyaset üstü vicdan meselesidir” diyerek, tüm kamu kurumlarına eski uzman çavuşların memuriyete geçişlerinin sağlanması için destek verilmesi çağrısında bulundu. Konferans, duygusal anlar ve derin vefa duygusuyla sona erdi.
Katılımcılar, eski uzman çavuşların yaşadığı zorluklar ve taleplerine daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu tür etkinliklerin toplumsal bilinç oluşturma açısından önemli olduğunu belirtti. Konferansın sonunda, emeği geçen herkese teşekkür edilerek, katılımcılara bir kez daha vefa ve birlik çağrısı yapıldı.
Atanamayan Uzman Çavuş eşleri ise : Bugün burada, Eski Uzman Çavuşların eşleri adına sizlere bu konuşmayı yapacağım. Beni dinleyeceğiniz için şimdiden teşekkür ederim.
Bizler, hayatını iki valize sığdırmış eski Türk askerlerinin eşleriyiz. Vatan ve millet aşkıyla, anasını, bacısını, yarini ve evlatlarını ardında bırakmak zorunda kalmış, kefeni cebinde, şanlı üniformasıyla yurtiçinde ve yurtdışında görev yapmış ölümsüz kahramanların eşleriyiz.
Evliliğimizin daha ilk aylarında, eşlerimizi göreve dualarla uğurlarız; Ne zaman geleceği belli olmayan bir yolculuktur bu! Sözde iki üç aylığına giderler ama aylarca yollarını gözleriz. Bizler asker eşi olarak her daim dimdik ayakta durmak zorundaydık. Eşimizin özellikle doğuda görev yaptığı süreçte çocuklarımıza hem anne, hem baba olarak bu meşakkatli yolda içimiz kan ağlasa da, gözyaşımızı içimize akıtıp evlatlarımız için güçlü olmak zorunda kaldık.
Ailecek bayramlarımız buruk, sevinçlerimiz hüsran, özel günlerimizde ise hep boynu bükük kalırdık. Bu cefakar yolda, vatan sağ olsun, bayrağımız her daim dalgalansın diye her zorluğa göğüs germeye razı olduk.
Eşlerimiz, karda, soğukta, dağ tepe demeden; anasından, babasından, eşinden ve yavrularından ayrı kalarak daha büyük bir sorumluluk ve özlemle görevlerini yerine getiriyorlardı.
Süresi belli olmayan görevler, birçok operasyon neticesinde aylarca hatta yıllarca evinden ailesinden ayrılmak zorunda kalırlardı. Bu büyük yükler, aileler için psikolojik sorunlar oluşturmakta ve birçok ailenin yuvası dağılmaktaydı.
Eşlerimiz, aile birliğimizi korumak ve çocuklarımızın psikolojisinin daha fazla yıpranmaması adına, şerefle giydikleri üniformalarını ve kutsal mesleklerini bırakmak zorunda kalmışlardır. Bizler için asıl zorlu süreç bundan sonra başlamaktadır.
Kanunda geçen ilgili maddeye dayanarak kamu kurum ve kuruluşlarına (belediyeler, üniversiteler vb.) dilekçe vermeye başlarlar; ama ne yazık ki hakları olmasına rağmen, kişi ve kurumların inisiyatifine bırakıldığı için hak ettikleri memuriyete alınamamaktadırlar. Yıllarca bu vatan için canını ortaya koyan, ölüme bile gözü kapalı giden eşlerimize bu hak reva mıdır?
Hakları olmasına rağmen memuriyete alınamayan eşlerimiz, özel sektörde işçi olarak çalışmakta ve büyük bir kısmı da işsiz kalmakta, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmektedirler.
Herkes bu durumu kolay atlatamaz; çoğu aileler dağılmak zorunda kalır. Bu kadar zorlu şartlarda çalışan eşlerimizin ve ailelerinin haklarının verilmemesi, tuhaf ve bir o kadar da şaşırtıcıdır. Madem bir kanunumuz var, neden adaletsizlik yapılmakta
Görevdeyken hasretle sınanırken, görevi bıraktıktan sonra da işsizlikle sınanırız. İşte biz, ESKİ UZMAN ÇAVUŞLAR ve EŞLERİNİN hazin hikayesi budur.
Kendi şansımızı kendimiz oluşturmak için eşlerimize destek amaçlı derneğimiz de faaliyet göstermekteyiz.
ATAUZDERE SES OLUN!
Bize bu yolda öncülük eden Sayın Genel Başkanımız Mustafa Gündeşli'ye sonsuz teşekkürlerimizi bir borç biliriz.
Bizlerin sorunlarına duyarsız kalmayıp burada bizimle beraber olduğunuz için sizlere sonsuz teşekkür ederiz.
Unutmayın: Bizler, vatanı için canını ortaya koyan kahramanların eşleriyiz ve sesimizi duyurmak için buradayız!