MİLLİ EĞİTİMDE DEĞİŞİM

CEVDET ALPEREN

Ben öğretmenlik mesleğine başlayalı 46 sene oldu. Genellikle hükümetler değişince doğal olarak bakanlar , bakanlar değişince de il müdürleri değişirdi.

Şimdi hükümetler değişmeden bakanlar değişiyor. Her bakan değişiminde de il müdürleri ,hatta ilçe müdürleri ,şube ve okul müdürleri bile değişiyor.

Geçen haftaki yazımda da belirtmiştim. AK Parti hükümetlerinde zannederim 8. Milli eğitim bakanı olacak. Geldiğimiz noktada ne değişti ben halen bir mana veremedim. Bir şeyler değişti ise bunların eğitim öğretime ne katkısı oldu bir türlü anlamadım.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulalı yaklaşık yüz yıl oldu. Halen bir eğitim politikamız yok. Keza Osmanlının son döneminde de çok ciddi bir eğitim politikamız yoktu. Selçuklu Devleti döneminde dünyaya bilim ve ilim servis eden bir devlet iken,şimdi 1940 yıllarda ABD ile yaptığımız eğitim iş birliği mi devam ediyor ?

Bir kimlik üzerine eğitim politikası geliştiremedik. Her fırsatta kanun,yönetmelik ve yönergeler çıkartıp eğitimde başarı elde etmeye çalışıyoruz.

Her şey şerefini insandan alır. İnsana yapılan yatırım ciddi ve planlı olarak yapılırsa geleceğe ümit ile bakabiliriz.

Ne oluyor. Yeni bakan kendi tanıdıkları makama getiriyor. Eski kadrolar kızağa alınıyor. Onlarda ciddi olarak bütçeye yük oluyor. Keza tüm devlet işleyişinde maalesef bunlar yaşanıyor.

Ne yapacağını bilmeyen bir kadro var. İlçeler benim öğrencilerim diğer ilçeleri geçti,iller benim ilim birinci oldu sevdası ile kendilerini avutan bir yönetim var.

Önemli olan dış dünyada eğitim öğretimin neresindeyiz. Matematikte,Fizikte,Biyolojide,Kimyada dünya ülkeleri ile yarışabiliyor muyuz ?

Öğretmen kadrolarımız milli eğitim anlayışı ile değil,günü kurtarmak için sınavlar yapılıyor. Bilim içerikli seçme değil, mülakat kılıfı altında siyasetçiler tarafından seçiliyor.Bu kadar paraya,bu kadar insan ve zaman kaybına yazık doğrusu.

Aklı başında öğretmen liselerini yeniden açalım. Öğretmenlik bir ruh mesleğidir. Onlara lisede öğretmenlik ruhu aşılayalım. Eğitim fakültelerine öyle alalım.

İnsan yapısını ve psikolojini tanıyan bir eğitim kadrosu yetiştirelim. Şu anda görevde olanları da hizmet içi kurslara alalım. Velilere,öğretmenlere ve öğrencilere moral değerleri üretelim. Maddi ve manevi destekler verelim.

Kısaca Milli eğitim bakan değiştirmekle, müdür değiştirmekle milli eğitim politikasının doğru bir yere geleceğe ve düzeleceğe benzemiyor. Çark böyle kurulmuş gidiyor. Her şeye rağmen ümitlerimizi yitirmeden geleceğe güvenle bakıyoruz.

Yeni bakan Prof. Dr. Mahmut ÖZER ve Kahramanmaraş'a atanan yeni milli eğitim müdürü Yusuf KAHRAMAN beylere hayırlı olsun dileklerimi sunuyorum.

İlimizden İstanbul'a atanan milli eğitim müdürü Cemal YILMAZ beye de yeni görevinde başarılar dilerim.