SÖZÜNDE DURMAK EN BÜYÜK ERDEMDİR

   SÖZÜNDE DURMAK EN BÜYÜK ERDEMDİR

                                             CEVDET ALPEREN

   İnandığımız bir din var. Bu dinin kuralları ve emirleri var.  Bu dinin adı İslamiyet.  Bu dininin tebliğcisi Hz. Muhammed. Bu dinini kitabı Kuran. Dinimizin emir ve yasaklarını Kurandan öğreniyoruz.  Bize ulaşan kaynaklara göre Hz.Muhammed'e atfedilen bir takım söz ve hareketler var. Sözler ve hareketler mutlak surette Kuran emirleri çerçevesindedir.

   Bu gün ele almak istediğim konu "sözünde durmak" . İnandığımız Kuran ile takriben 1500 sene önce bize intikal eden bir ayette  söyle geçiyor:" Ey iman edenler : Niçin yapamayacağınız şeyi söylersiniz ! Yapamayacağınız şeyi söylemeniz Allah katında çok iğrençtir."  Bu ayet Kuranda Saff suresinde geçmektedir. Başka bir ayette şöyle emir var :"…Sözlerinizi,taahhütlerinizi eksiksiz yerine getirin. Sözler ve taahhütler mesuliyet gerektirir." Isra 34

    Söz vermek imandandır. Eğer söz veriyorsanız sözünüze uymak  zorundasınız. Sözünüzde durmuyorsanız iğren oluyorsunuz.  Yani açıkça sözünde durmayan insan çok iğrençtir.  İğrençlikte yanına yaklaşılmayacak kadar pis bir varlıktır.

    Bu dini bize tebliğ eden Hz. Muhammed efendimizin en önemli özelliklerinden biri de sözünde durmaktır. Her şartta verdiği sözünde durmuş. Yerine getiremeyeceği bir sözü de vermemiştir.O, emin ve güvenilir bir insandır.

    Biz Türklerde de bu inançtan kaynaklanan bir ata sözü gelişmiştir. " Öl söz verme,öl sözünden dönme"

   Rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un  sözünde durmak konusunda bir hatırası var.Mehmet Akif Ersoy sözünde durmamayı "namusa mugayir sayarmış" Mithat Cemal Kutay, Mehmet Akif ile olan bir hatırasını anlatıyor.

     Bir Cuma günü sözleşirler. Mithat Cemal'in evinde buluşacaklar. Ogün sabah kalktıklarında adam boyu kar yağmış. Soğuk,tipi dışarı çıkacak durum yok. Arabalar,tramvaylar,tren ve vapurlar işlemiyor. Sütçüler ve ekmekçiler bile dışarı çıkamıyor. Vakit öğle oluyor.  Mithat Cemal KUTAY'IN kapısı çalıyor. Kapıyı açan KUTAY karşısında Akif'i görünce şaşkınlaşıyor. Bıyıkları bile soğuktan buz tutmuş halde. Bu halde Beşiktaş'tan Çapa'ya nasıl geldin dercesine yüzüne bakan Mithat Cemal'e :" Gelmemem için kar tipi kafi değil,vefat etmem lazımdı. Çünkü geleceğim diye söz vermiştim." sözleri üzerine daha da şaşıran  Mithat Cemal ,Mehmet Akife " İnsanların birbirine verdikleri sözün bu kadar korkunç bir şey olması beni ürküttü." Der. Arkasından esprili bir şekilde Akife "Akif sen eğer verilen sözün manasını bu türlü anlıyorsan,bana izin ver de ben bu türlü anlamayayım . Benim verdiğim sözün şiddetli bir lodosa bile tahammülü yoktur."

     Yine Mehmet Akif Ersoy  yakın arkadaşı  Fatih GÖKMEN ile öyle yemeği için sözleşirler. Ancak kış olduğu için aşırı yağmur başlar. Gökmen Akif bu havada gelmez düşüncesi ile yakın bir komşusuna gider. Ancak Akif yağmurda sırıl sıklam Gökmen'in evine gelir. Kapıyı çalar. Çocukları açar. Fatih GÖKMEN'İN evde olmadığını yakın komşuya gittiğini söyleyince "selam söyleyin" der ve gider. Israrla  içeri girmesini istedilerse kabul etmez. Ertesi gün özür dilemeye gider. Akif derki "  Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felaketle yerine getirilemezse mazur görülebilir"  der  Fatih GÖKMEN ile 6 ay dargın durur.

    Evet sevgili okuyucum sözünde durmak büyük bir erdemdir. Hatta ilahi bir emirdir.

Yayıncının NOTU:

    Ev sahibi Cevdet Alperen, Mehmet Fatih Erdoğan, Mehmet Dobaoğlu, İbrahim Gül , Muharrem Erantepli ve evdeki 33 çeşit kahvaltı hazırlayan hanım efendiden özür diliyorum..

    Sözünde durmayan benim: organize etmeme rağmen, iki hafta emek vermeme rağmen, son anda meydana gelen gelişme sebebi ile Sayın Cevdet Alperen hocamın sabah bağ kahvaltısına katılamadım, son dakika da !

    Korona Virüs sebebi ile ekonomik kriz var, kendilerinden anlayış bekliyorum.. özür diliyorum..

Bekir Doğan

Kahramanmaraş Gazetesi, ve www.kahramanmarasgazetesi.com.tr yazı işleri müdürü..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevdet Alperen Arşivi