Mehmet Fatih Erdoğan

Mehmet Fatih Erdoğan

Gönüller Kazanmak

Gönüller Kazanmak

Günümüzde yoğun bir şekilde bir cahiliye yaşanıyor. Küresel güçler, askerî güçle Müslüman beldelerde yıkımlar, ekonomik ve kültürel güçle de insanlığın gönül âlemlerinde onarılması çok güç tahribatlar yapıyorlar.

Emperyal güçler, nesillerimizi âdeta global kültürün uzaktan kumandalı robotlarına dönüştürmeye çalışıyorlar. İman, ahlâk, iffet, namus, hayâ, vicdan, fazilet gibi kavramlarımızı zedeleyip hayatın dışına itmeye çalışıyorlar.

Küresel güç dediğimiz Hıristiyan dünyasının bu oyunlarını bozmanın yegâne yolu çocuklarımızı ve gençlerimizi bu saldırılardan korumak ve onları çok donanımlı bir şekilde yetiştirmekle mümkün olabilecektir.

Günümüzde sadece kendisi ve yakınları için değil, başkaları içinde yaşayan, çevresindeki yardıma muhtaçların yardımına koşan insan sayımız maalesef gittikçe azalmaktadır. Hizmet noktasında karşılık beklemeden çalışan, hizmet eden, etrafına örnek olan, bilgili, kültürlü insanlarımızdan hayatta olanları hatırlamalı ve belli aralıklarla ‘Saygı veya Şükran’ programları yaparak unutulmalarına mani olmalıyız. Aramızdan ayrılıp ‘Ahrete irtihal eden’ kıymetli büyüklerimizi ise ‘Anma’ programları ile hayırla yad etmeliyiz. 

Geçtiğimiz hafta Çarşamba ve Cuma günü birisi hayatta olan diğeri geçen sene aramızdan ayrılan iki güzel insanımız için iki güzel program yapıldı.

İlk Program Eğitimci İmadettin SARI için düzenlene saygı gecesiydi. İmadettin SARI

Programa ev sahipliğini yine şehrimizin eğitim, kültür ve sanatına uzun yıllardan beri hiçbir karşılık beklemeden hizmet eden başka bir eğitimci, fikir, kültür ve sanat insanı İbrahim GÜLSU, Programın Moderatörlüğünü ise şehrimizin sevilen simalarından birisi olan Eğitimci, yazar, fikir, kültür ve sanat insanı Abdulhakim EREN üstlenmişti.   

Türk Milli Eğitim Bakanlığının bünyesinde sınıf öğretmenliği, Ortaokullarda Fen Bilgisi öğretmenliği, Ortaokul ve Liselerde Müdür Yardımcılığı, farklı ilçelerde Milli Eğitim Şube Müdürlüğü görevlerinde bulunmuş bir şahsiyettir. Emekli olduktan sonra uzun bir süre Özel Öğretim Kurumlarında Müdürlük yapmıştır.

Aktif olarak görev yaptığı yıllarda binlerce öğrenciye öğretmenlik, rehberlik yaparak onların iyi birer yurttaş olmalarına, vatana ve millete hizmet etmelerine vesile olmuştur. Yine aktif görev yaptığı süre içerisinde binlerce işçi, memur, öğretmen ve idareciye rehberlik yaparak onların başarılı birer insan olmalarına katkı sağlamıştır.

İmadettin SARI iyi bir öğretmen, iyi bir idareci olmanın yanı sıra aynı zamanda iyi bir gönül insanıdır. Kimseyi kırmaz, kimseyi azarlamaz, kimseyi cezalandırmaz. Bardağın hep dolu tarafını görür, hataları rehberlik yaparak düzeltmeye çalışır. Bu vasıfları sayesinde görev yaptığı her yerde çok sevilir el üstünde tutulur.

İmadettin SARI çok nüktedan birisidir. Yaşamın her anında gülmek ve güldürmekten büyük haz duyar. Nükte ‘ince anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri, zarif şaka, yazıda, sözde, resimde ve davranışta ince anlam, derin mana, espri’ anlamlarına gelir. Nüktedan ise ‘nükte yapabilen kişi’ anlamındadır. İmadettin SARI bu vasfı ile gergin ve sıkıntılı ortamların kısa bir sürede yatışmasına ve normalleşmesine sebep olur.

İmadettin Sarı’ya Vefa Programını tertip eden başta Abdulhakim EREN olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kendilerinden Allah razı olsun. Bu gece bana insanın sadece kendisi ve yakınları için değil, aynı zamanda çevresindeki kimsesizler, çaresizler ve yardım bekleyenler için de yaşamasının gerektiğini yeniden hatırlattı. Bu gece bana, gönüllülüğün önemini ve hala kendini gönüllülüğe adamış iyi insanların bulunduğunu ispatladı. İmadettin Hocama Hayırlı uzun ömürler diliyorum.

Geçtiğimiz Cuma günü ise mesleğini soranlara ‘Şairim’ diye cevap veren, Türk edebiyatının “Dede Korkut’u” ve “Beyaz Kartal’ı” olarak anılan ve 16 Ekim 2018 tarihinde 88 yaşında yaşama veda eden şair ve yazar Bahaettin Karakoç’u mezarı başında dualarla andık. Kendisine Cenabı Allah’tan Rahmet ve mağfiret diliyorum. Mekânı cennet olsun. Hiç unutmayalım ki ‘Gerçek zenginlik mal çokluğu değil gönül tokluğudur.’ O halde maldan çok gönül kazanmanın yollarını yeniden keşfetmeliyiz.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Fatih Erdoğan Arşivi