Fiyat artışları stokçuluğu tetikliyor.

Dünya ekonomisinin sarsıntısı devam ederken, ülkemizde Kur’un bariz yükselişi fiyat artışlarını beraberinde getirdi. Artışları fırsat bilen, fırsatçı güruhu boş durur mu? Fiyatlar gün geçmiyor ki, artmasın. Fırsat kollayan spekülatörler piyasanın dengesini bozuyor.

Gıda sektöründeki, artış başlı başına bir sıkıntı oluşturdu. Gariplerin ve alım gücü zayıf olanları çok şiddetli sarstı. Bugün aldığını yarın alamaz durumuna geldi. Zamların bu denli çıkışı stokçuyu iştahlandırdı. Pandemi dolayısıyla her sektörde üretimin azalması, diğer taraftan zam furyası ile yıllardır unutulan stokçuluk tekrar hayat buldu.

Piyasalarda fiyatların artışının tek sorumlusu elbette ki stok yapanlar değil… Maliyet artışları fiyat artışının en büyük etkisini oluşturuyor. Maliyet artışına fırsatçılar da ilave olunca fiyatlar yerinde durmuyor.

Stokçuların beklediği, arzu ettiği,  piyasada dengelerin tutmaması, istikrarsız bir ortamın oluşmasıdır. Piyasada istikrarlı bir fiyat oluşması stokçuları kendiliğinden yok edecektir.

Yüksek enflasyonun oluşu da fiyat artışını beraberinde getirdiği gibi, stokçuluğu da her sektörde hissettirir. Geçmişte bunu bariz bir şekilde görenlerimiz, yaşayanlarımız vardır.

Özellikle gıda sektöründe fiyat artışını ve stokçuları kontrol altına almak önem arz etmektedir.

Yüce dinimiz; İslamiyet, stokçuluğu yasaklamıştır. Üreticinin ürettiğini piyasa değerinin altında almak için türlü entrikalarla ucuza alma çabasında olmanın dinimizin men ettiği gibi ahlaki değerlerimizle de bağdaşmaz. Fiyat artışlarını istikrarsız bir şekilde yükseltenlere ve stokçulara cezai müeyyide ne zaman nasıl uygulanır bunu hukukçular daha iyi bilir.

Stokçuluğu tamamen suçlamak doğru değildir. Gıda ürünlerinde sebze, meyve gibi ürünleri soğuk hava depolarında muhafaza etmek, halkın ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan stok faydalı bir stoktur. Büyüklerin ifadeleri mucibince “ niyet hayır, akıbet hayır” gıdada halkın ihtiyaçlarını gidermek için yapılan ticaret ne güzel bir ticaret… Gel gör ki, ham maddeyi stoklayıp üreticiyi zora sokmak, üreticinin de fiyatının artmasına sebep olmak, nasıl ahlaki değerlerimizle bağdaşır.

Bu fiyat artışları uzun vadeli olmayacaktır. Fiyatlar düşer mi? Belki kısmi olarak düşer eski duruma gelmesi zor gibi görülüyor. Daha önce ki yazılarımda da ifade ettiğim gibi ekonomimizle oynayan güçler var. Birinci derecede temel tüketim maddelerinde üretim desteği ile üretimin artırılması yönünde çalışmanın yapılması ve bir plan dâhilinde ciddi bir programın uygulanması elzemdir.   

Haksız, fırsat kazancı elde etmek isteyenlere fırsat verilmemeli, kanunun ilgili maddesi acil uygulanmalıdır. Dünde küresel güçlerin, ülkemiz üzerinde hesabı vardı. Bugünde var ancak hesap daha farklı baş eğmeyen bir ülke var.  Savunma sanayinde söz sahibi oluşumuz, teknolojide dışa bağımlılığımız sona doğru gittikçe, küresel güçlerin açgözlü lordları Türkiye’ye ekonomik darbe vurmak için her yolu deniyorlar ve deneyecekler.

Fiyat artışları bir stokçu enflasyonu getirse de bu stokçuluğun ömrü kısa sürecek. Yeter ki birliğimizi muhafaza edelim. Bu cennet vatan hepimizin, aklıselim düşünmeye mecburuz.

Allahü teâlâ aziz milletimizin, devletimizin yardımcısı olsun.

Muhabbetlerimle….