BEKTAŞOĞLU, ÜLKEMİZDE OBEZİTE GÖRÜLME SIKLIĞI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR

BEKTAŞOĞLU, ÜLKEMİZDE OBEZİTE GÖRÜLME SIKLIĞI GÜN GEÇTİKÇE ARTIYOR
BEKTAŞOĞLU, OBEZİTE GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN EN ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLARI ARASINDAKahramanmaraş Özel Sular Vatan Hastanesi Diyetisyen ve Yaşam Koçu Melike Bektaşoğlu, yaptığı açıklamada Obezite’nin gelişmiş...

BEKTAŞOĞLU, OBEZİTE GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN EN ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLARI ARASINDA

Kahramanmaraş Özel Sular Vatan Hastanesi Diyetisyen ve Yaşam Koçu Melike Bektaşoğlu, yaptığı açıklamada Obezite’nin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını belirterek gün geçtikçe obezite hastalığının görülme sıklığının arttığını ifade etti.

Bektaşoğlu, sözlerine şu şekilde devam ett. Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarda alıp vücutta kullanabilmesidir.

Karın doyurmak, açlığı bastırmak, canının çektiği şeyleri yemek veya içmek değildir.

Günlük yaşamda bireylerin (gebe, emzikli, bebek, okul çocuğu, genç, yaşlı, işçi, sporcu, kalp-damar, şeker, yüksek tansiyon hastalığı, solunum yolu bozuklukları vb.) yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik ve fizyolojik özelliklerine ve hastalık durumuna göre değişen günlük enerjiye ihtiyacı vardır.

Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması gerekmektedir.

Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18'i, kadınlarda ise %20-25'ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30'un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır.

Günlük alınan enejjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vucutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır.

Yetişkinlerde;

Kahramanmaraş Özel Sular Vatan Hastanesi Diyetisyen ve Yaşam Koçu Melike Bektaşoğlu, Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır.Bakanlığımızca yapılan “Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması-2010” ön çalışma raporuna göre

Türkiye’de obezite sıklığı;

            •           Erkeklerde %20,5

            •           Kadınlarda ise % 41,0

            •           Toplamda % 30,3

olarak bulunmuştur.

Toplamda fazla kilolu olanlar %34,6, fazla kilolu ve şişman olanlar %64,9, çok şişman olanların oranı %2,9 olarak bulunmuştur.

            •           Erkeklerde %20,5

            •           Kadınlarda ise % 41,0

            •           Toplamda % 30,3

olarak bulunmuştur.

Toplamda fazla kilolu olanlar %34,6, fazla kilolu ve şişman olanlar %64,9, çok şişman olanların oranı %2,9 olarak bulunmuştur.

Bölgesel dağılımlar göz önüne alındığında obezite sıklığı;    

NUTS1 Bölgesi

İstanbul            33,0

Batı Marmara    30,7

Doğu Marmara  30,6

Ege      28,0

Akdeniz            30,1

Batı Anadolu     33,0

Orta Anadolu    32,9

Batı Karadeniz  31,3

Doğu Karadeniz            33,1

Kuzeydoğu Anadolu     23,5

Ortadoğu Anadolu        20,5

Güneydoğu Anadolu     22,9

Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi

Obezitenin tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi anahtar rol oynamaktadır. Obezitede beslenme tedavisi ile:

            •           Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.

            •           Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığını sürdürmesidir.

            •           Vücut ağırlığı boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli ve kaybedilen ağırlık korunmalıdır.

2.Egzersiz Tedavisi

Egzersiz tedavisinin ağırlık kaybını sağlamadaki etkisi halen tartışmalı olsa da, fiziksel aktivitenin yağ dokusu ve karın bölgesindeki yağlanmayı azalttığı, diyet yapıldığında görülebilen kas kütle kayıplarını önlediği kesin olarak kabul edilmektedir. Egzersiz tedavisi ile, tıbbi beslenme tedavisini destekleyici nitelikte bireylerin ağırlık kazanımları engellenebilmekte, zayıflama ve tekrar ağırlık kazanmanın önlenmesi sağlanmaktadır.

Yetişkinlerin her gün ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapması önerilmektedir. Bu düzey bir aktivite günlük 840kj (200kkal) enerji tüketimini sağlar. Obez kişilerde her gün fiziksel olarak aktif olmak amaçlanmaktadır. Enerji harcaması kişinin vücut ağırlığı ve aktivite şiddetine göre değişir.

Egzersiz tedavisinin temel ilkeleri aşağıda belirtilmiştir :

            •           Egzersizin Türü  ; Yürüyüş, Günlük Yaşam Aktivitelerinde Artış, Direnç Egzersizleri

            •           Egzersizin Sıklığı; Her gün veya en az 5 gün/hafta

            •           Egzersizin Süresi; 40-60 dk/günde 1 kez, 20-30 dk/günde 2 kez

            •           Egzersizin Şiddeti; Maksimal Oksijen Tüketiminin % 50-70’i

Obez bireyde, egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular, enerji harcamasını artırırken yaralanma riskinin en düşük düzeyde tutulmasıdır. Önerilen egzersiz programı, bireye özgü olmalı, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmalıdır. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.