Ahilik ruhu !

Ahilik ruhu ülke geneline yayılmalı -2-

Kıymetli okuyucularım bir önceki yazımda “Ahilik ruhu ülke geneline yayılmalı” başlığıylaAhilik teşkilatı ile ilgili konuyu işlemiştim. Gördüm ki Ahilik teşkilatı ruhuna hasretlik var.  Bu hafta ki yazımda da devam etmeyi kendime bir görev addettim. Neden derseniz? Ahilik teşkilatı ruhuna ülkemizin çok acil ihtiyacı var

Ahilik teşkilatı; ticaret ve sanat erbabının ahlaki değerleri ile özdeşleşme ruhunu veren önemli bir yapıdır. Ahi teşkilatından icazet alan sanatkâr, zanaatkâr, esnaf, kazancının helalinden olmasını şiar edinir ve yaptığı işin en iyisini icra etmeye gayret etme yolunda son derece titiz davranır ve kaliteye önem verir. Türk’ün öz kültüründe ki, Ahilik teşkilatı, doğru ve hakkaniyetli çalışmayı bir bütün olarak prensip edinmiş yüce dinimizin ahlaki değerlerine büyük bir ehemmiyet vermiştir…

Ahilik kültürü din farkı gözetmeksizin gayri Müslimlerle de ticaret yaparak ekonominin canlı tutulmasında, kalkınmasında etkili olmuşlardır. Ahilik teşkilatı ruhuyla bütünleşmek; kültür birliği, gönül birliği ve ahlaki değerlerimizin özünde olmak ve yaşamak demektir. Bu teşkilatın süratle fiiliyata geçmesi esnaflığa, sanata ilginin artması olacaktır ki; buna acil ihtiyaç vardır. Yoksa belki 5- 10 yıl sonra bir sanatkârı, zanaatkârı mumla arayacağız.

Ahilik teşkilatı özlemini yüreğinde hisseden ve bu teşkilatın hayat bulması için yıllardır emek veren akademisyen Yıldız Teknik Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr Mustafa Şeker hocamızın, kardeşimizin bu konuda çok emekler verdiğini yakinen bilenlerdenim. Türkiye de bu işin bayraktarlığını yapıyor. Ahi Evran Hazretlerinin doğumunun 850. senesi itibariyle Ahilik teşkilatı ruhunun inkişaf bulması için aşkla büyük emek sarf ettiğini, bir ekip ruhuyla hazırlandığını mutlulukla müşahede ettim ve ediyorum. Bu sistemin hayat bulmasına akademik bir ekibin de dâhil olması ve mihmandarlığını yapması çok önemli…

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ında Ahilik teşkilatı ruhunun ülke sathına yayılmasına hayat bulmasına sıcak baktığını biliyorum. Şükranlarımı arz ediyorum. Ahilik teşkilatı öyle ahlaki değerlerimize bağlı prensiplerle mücehhez ki; Ahi olanlarda üç prensip açık üç prensip kapalı olmalıdır. Açık olması gerekenler…

1- Ahinin eli açık olacak: Yoksullara, düşkünlere yardım etmek için.2- Kapısı açık olacak: Konuk olmak ya da ondan bir şey istemeye gelenler için.3- Sofrası açık olacak: Yoksullara, düşkünlere, konuklara yemek yedirmek, açları doyurmak için… Kapalı olması gerekenler ise 1- Gözü bağlı olmalı: Kimsenin ayıbını görmemek, kimseye kötü gözle bakmamak için 2- Beli bağlı olmalı: Kimsenin ırzına, namusuna, haysiyet ve onuruna kötülük etmemek için.3- Dili bağlı olmalı: Kimseye kötü söylememek, kimse hakkında iftira etmemek, münafıklık, koğuculuk yapmamak için.

Ahilikte en beğenilen huylardan biride başkasının ayıbını görmemek…  Ahiler ayrıca kız çocuklarına da şu öğütleri verirlerdi. İşine, aşına, eşine özen göster. Bu nasıl bir teşkilattır ki; üyelerini İslami değerlerini, ahlaki ve kültür değerleriyle harmanlayıp pişirip topluma hizmet etmeye sunuyor. Müslüman Türk milletine de bu yakışmaz mı? Özümüze dönme vaktidir.

Ahilik ahlakıyla bezenenlerde topluma nasıl bir zarar gelir? Zarar gelmediği gibi fayda çok gelir. Ahilik sekiz asra damgasını vurmuş, içtimaı hayatımızda saygı ve sevgi ile yoğrulmuş bir bütünleşme prensibi bir başka ifadeyle muhabbet otağıdır. İşte bu otağdan vatanına, milletine hizmet eden, vatan sevdalısı yürekler çıkar. Ahilik teşkilatının tezden hayat bulması sosyal hayatımıza çok katkı sağlayacaktır.

Muhabbetlerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi