27 Mayıs 29 Mayıs

27 Mayıs 29 Mayıs

27 Mayıs ve 29 Mayıs bu tarih  bir sene-i devriye ; biri  demokrasiye vurulan darbe, tek arzuları ülkesine hizmeti düstur edinen Başbakan Adnan Menderes ve dava arkadaşları Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idamı diğeri ise kutlu müjdeye mazhar olma gayret ve heyecanı… Adaletin, huzurun din, dil, ırk ayrımı yapılmadan inkişaf bulduğu yeni bir çağın açılışı asırlarca hasreti çekilen Hadis-i Şerif’e mazhar olma ve kavuşma arzusuyla aşk ve imanla cihat eden şanlı ecdadımızın tek gayesi Allahü teâlâ’ nın dinini yayma mücadelesidir.

27 Mayıs’ta Milletin hür iradesini hiçe saydılar, ayaklar altına aldılar. Öyle ki, bunu da “demokrasi ve özgürlük” kılıfıyla yaptılar. Ülkede demokrasi mi yoktu. Özgürlük mü yoktu? Milletin gözünü boyamak için bu safsata ile demokrasiye kurşun sıktılar. Aslı astarı olmayan çeşitli iftiralar ile darbe yaparak hükümeti düşürdüler. Başbakan Adnan Menderes, Dış işleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı idam ederek şehit ettiler. Ne oldu? Demokrasi şehitleri gönüllerde taht kurdu. Darbeyi hazırlayanlar ve darbeyi yapanlar milletin nefretini kazandı. Fark bu!

Yassıada hüzün adası oldu. Adeta ağlıyordu. Yalova Armutluya giderken vapur Yassıada’nın yakınından geçerdi. Öyle mahzun ve hüzün yoğunluğu hissedilirdi ki bunu bizatihi hisseden biri olarak Yassıada haksızlığın, demokrasi düşmanlığının ayyuka çıktığı kararların alındığı elem mekânıdır. Burada alınan kararlar demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Faruk Nafiz Çamlıbel  “Zindan Duvarları” isimli eserinde bir dörtlükte “hüzün adası” ne güzel ifade edilmiş.

Bilmiyor gülmeyi sakinlerinin binde biri,
Bir vatan derdi birikmiş bir avuçluk karada.
Kuşu hicran getirir, dalgası hüsran götürür;
Mavi bir gölde elem katrasıdır Yassıada.

Yassıada zifiri karanlıkların hesabının yapıldığı demokrasiye darbe vurulan bir adadır. Bu darbeyi yapanlar tarihin zifir karanlığına gömülürken, darbeye maruz kalanlar milletin gönlünde “demokrasi şehitleri” unvanıyla yer bulmuştur. Ruhları şad, mekânları cennet, dereceleri âli olsun inşallah…

29 Mayıs bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasının miladidir. Hadis-i şerifte "Kostantîniyye elbette feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandandır! Onu fetheden askerler ne güzel askerlerdir!" müjdesine mazhar olma bahtiyarlığı Fatih Sultan Mehmet Han hazretleri ve şanlı ordusuna nasip olmuştur.  Ecdadımızın Amaçları kaleleri fethetmek değildi. Yüce dinimiz İslam’ı cihana yaymak ve adalet kılıcının hakkını vermekti. Gaye İslamiyet’in hâkimiyeti olunca kılıçların da hakkı veriliyordu. İstanbul’un fethi aydınlık bir çağın açılması ve var olma mücadelesinin kutlu bir zaferidir. Yeniden fetih ruhuna bürünmeliyiz ki, bu ruh bizi bekleyenlere umut olmalıdır. Dünyanın dört bir tarafında bizi bekleyen mazlumlar var. Cenab-ı hakk bu umutları söndürmesin. Aziz milletimizin yardımcısı olsun. 27 Mayıs hüznü 29 Mayıs fethi hatırlatır. 28 Mayıs’ta artık 150 yıllık hasretin bittiği bir günü hatırlatacak Taksim Camii… Yıllardır hasreti çekilen bir rüya bu rüya Erdoğan’ın İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığında gündeme tekrar gelmiş birçok engellerle yapılması durdurulmuştu. Büyüklerin ifadeleri mucibince “niyet hayr, akıbet hayr” Erdoğansağlam niyetlendi ki, Cumhurbaşkanı unvanıyla yaptırma ve açılışını yapmak nasip oldu. İçte dışta nice engellere rağmen Taksim semaları Ezân-ı Muhammediye ile inleyecek. Sonsuz şükürler olsun. 28 Mayıs Fetih şafağında hasret son buldu. Mübarek olsun.

Muhabbetlerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi